Unutuldu
Mazide kaldı her bir şey.
Tavanı akan, ardıç direkli evler,tahta çatılar
Sohbete lafa  sabah akşam gelen komşular 
Lapa lapa yağan kar
Kar üstünde oynayan çocuklar
Onların kaygısına düşen
Yeleği iliksiz analar
Kar küreyen güzel babalar.
Kocamış ihtiyar dan kıssa dinleyen adamlar 
Elleri çenesi altında,
bagdaj kuran o çocuklar .. 
Ocakta pişen aşlar
Közde demlenen çaylar
Kar yere düştümü 
böyle geçerdi bu aylar 
Bir yanda gaz lambası
Diğer yanda yanan kandiller,
Biri söylerdi  herkes dinler
Ne hikayeler ne öyküler 
Köşede bir ocak tüterdi
Çoğu kimse ona baca derdi
Bazen kütük bazen de kırık yanardı
Ateşten gölgeler duvarlara vururken
İhtiyarlar söze başlardı.
Ne güzel günlerdi öyle
Bir baca kenarında üç beş aile
Sözün sırası vardı, komşunun hatrı
Bir konuştumu diğeri susardı.
Dedeler eskileri anlatırdı
Pehlivandı ekseriyetle hepsi
Gaytancı emmi mazide güreş tutardı
Şalvarı kim aldı
Kim kime nasıl çangal taktı.
Çocuk gözüyle hayran hayran dinlerdik
Sadece biz mi dinlerdik 
Konu komşu anam babam emmim,
Siz anlayın dahasını diyemedim..
Bitmesin isterdik o hikayeler
Baka baka kalırdı
Ellerimiz çenemizin altında uyuyakalırdık .
Bir yandan da boğaz derdi 
 Çay şeker vasair.
 insanlık çok ama zahire dardı 
Kışın Çukurova'ya 
portakal toplamaya gidilir, 
Bir  sonraki gurbetin adıdır Nevşehir.
Çoluk çocuk ana baba avrat, 
herkes olmuş ırgat..
Sezonluk işler dönüşü evde bayram havası
Böyle ödenir di  işte, veresiye alınan çay şeker parası 
Yollar gurbete kıvrım kıvrım uzar dı
Yavrular anaların ardından günlerce ağlardı
Ne burukluk 
Bu ne yoksulluk 
Bir kuru yorgan , ince bir döşek, 
bir iki elbise yalın kat
Ya pancar çapası, ya mercimek yolması
Bu seferki gurbetin adı  Yozgat 
Soğuk sıcak yaz kış demez hergün çalışırlar
Güvey olacak delikanlılar , hem gelinlik kızlar
Ayakta naylon ayakkabı, 
eğilmiş bükülmüş analar 
Beline sarmış kuzusu nu
Bir yandan çalışır, bir yandan ağlar..
"Tüfek icat oldu mertlik bozuldu" ya
Teknoloji de öyle!
 bir hançer gibi saplandı işte
 bu öykünün kalbine 
Önce her eve Televizyon geldi
Sonra komşular tek tek evine gitti
Bir gün Roza bir gün Kirli Yüz
Dizi dizi vurdular bizi
Tümden olduk ters yüz.
Kapılar bir bir kapandı
Komşuluk bitti 
Araya fitne fesat dadandı
Ne ocak ,ne köz ,ne de ihtiyarın sesi 
Düştü takvimden yapraklar
Günler günleri kovaladı
İnsanoğlu çuvalladı
Artık zahire çok, insanlık yok
Demlenmiyor soba da çaylar, 
bölünmüyor eşitce  paylar
Ne kapılar çalınıyor, 
ne de hatıralar anılıyor
Keşiklere giden komşular
Eşiklere adım atmıyor 
Bu deli gömleğini kim giydirdi bize
Ne oldu o güzelim öykümüze
Kurudu tandırda ekmekler
Çayında tadı kaçtı .
Bir devran geldi geçti böyle
Muhabbet bitti
Vefa bizi terketti.
Herkes herşeyi unuttu
Lanet olası milenyum çağı 
İnsanoğlunu böyle yuttu.. 
Aydın Duran
Kayıt Tarihi : 6.7.2023 14:45:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!