Gece lambamın ampulü patladı dün,
Işıksız kaldı odam.
Karanlığı ellerimle yokladım,
Sanki bir şey arıyormuş gibi,
Ama ne aradığımı bilmiyordum.
Masa lambası çalışmadı,
Pil bitmiş.
Bir not iliştirmişim yanına,
“Pil al,
Unutma.”
Unutmuşum.
Kendimi bile…
Su bardağı kırılmış,
Kenarını bantlamışım eskiden,
Sızdırıyor hâlâ,
Bardağın dibi hiç dolmuyor.
Sana anlattığım hikâyeler gibi,
Dolduramıyorum,
Taşmıyor,
Sadece eksiliyor.
Çiçek solmuş pencere kenarında,
Toprağı kupkuru.
Sulamayı unutmuşum,
Bilerek mi, bilmiyorum.
Belki de sen gelmezsen,
O da gitmeli dedim.
Kitap ayracı hâlâ onuncu sayfada,
Sen gittiğinden beri okuyamıyorum.
Harfler üst üste düşmüş,
Cümleler iç içe geçmiş,
Hepsinin arası boş.
Tıpkı senle benim aramız gibi…
Ceketim sandalyede asılı,
Kolunda hâlâ senin kokun.
Elimi sürmeye korkuyorum,
Kokun da gitmesin diye.
Ama her gün biraz daha siliniyor.
Lambanın ışığı bitti,
Pil bitti,
Su bitti,
Sözlerim bitti,
Sabır bitti…
Ama bekleyişim hâlâ bitmedi.
Ve fark ettim,
Bazı eksikler tamamlanmaz.
Bazı ışıklar yanmaz.
Bazı yollar bitmez.
Ve aşk…
Kırık bir bardağın
Sızdırdığı su gibi;
Ne içilir,
Ne de dökülür tam…
L.M.
Selçuk GeçmezKayıt Tarihi : 8.5.2025 11:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!