Divus’un göz kapaklarında gün ağarıyor
erguvanî ve heveskâr ufuklar,
fezanın alnında doğum lekesi gibi çatlıyor
vitröz gibi parlayan o parabolik nehirde,
bir bamboşatta unutulmuş kadim ışık gibi
kara hâtemli lejander kuğular,
ölümle sevişen notalarla süzülüyor yüzeyde
Yapraklar eski kıtanın sayfalarını çeviriyor
yıldızlar metruk dualar gibi titriyor boşlukta
ve arza medyûn yağmur bulutları
müntehir cümlelerden sızarcasına beliriyor
Ne olur gecikmeden gel ey sevgili,
Semalar yine içlendi yağmur başlıyor
Tavanı leylak kokan bir unutuş yurdunda
yıldızlar gözyaşlarında mahzun parlayışlarda
hayal meyal hatırladığın epiloglarda,
o süblim ve paradizyak diyarlarda
gecikmeden gel ey dilasûde,
bekliyorum hala o sisli rıhtımlarda
Sevda taşkınları bu çağrıyı yineledi
köylerin ve tepelerin kesif sükûtunu dinledi
Yüzyıllık çınarları ve ıhlamur ağaçlarını
Hatırlar mısın Nora, konuştuğumuz ormanı?
yağmur bahçelerinin tenha yollarını
ak saçlı dalgaların dilfezâ fısıltılarını
mükedder ve filarmonik çam ormanlarını
denizin çağlayıp uğuldadığı o gün batımını
yabani güllerdeki reyyâların serenadını
zambaklarla karışık o acı günün her anını
kumral saçlarında fildişi yaz akşamlarını,
Hatırlar mısın?
Abelard ve Heloise bizim kadar sevmiş miydi?
Diana ve Atalante senin kadar güzel miydi?
Bir trafik kazası aldı getirdi beni buraya
Sen ki idealar âleminden sürgündün
Felekler hercümercinde arza düşmüştün
Artık dayanamıyordun bu diabolik dünyaya
Yine bayılıp düşmüştün sana meftun yerlere
Bu kez eller üstünde geldin lakrimoza tepelere
Şimdi yan yanayız bu âşıklar nekropolünde
Ellerimiz İşaya’nın ellerince göklere açılmış
Çarmıhımız İsa’nınki gibi kanla boyanmış
Bak makberde glayöller açıyor sevdalım
Tut o mezellettin kahrındaki patetik elimi,
Dirilerden daha diri ölülerle tanışalım
Gültekin Avcı
Kayıt Tarihi : 8.7.2025 13:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!