La mekanın adı bile konmadan,
Ol mekana “Allah” zuhretmeden,
Hu dahi kendini henüz ANmadan,
Bahr-ı Ama’da bir his eyledik...
His’deki arzu sırla kaplanmadan,
Gönül, ol Nur’a henüz dalmadan,
Elif dahi evvel – ahir bile olmadan,
Bahr-ı Yetim’i bir Nun eyledik…
Arş-ı Kürsüyü noktaya katmadan,
Ahad ismim mim ile mimlenmeden
Nokta’ül Beyan’ı Ahmed eylemeden,
Bahr-ı Umman’ı bir Nur eyledik…
Bilinmeklik arzusu nefse çıkmadan,
Kainat vucudunu sıfata bürmeden,
Dehr-i zamana henüz ol denmeden,
Bahr-ı Muhit gönlü bir yar eyledik…
Hamd’ın manası ol Nur’a gelmeden,
Secdegaha Ademiyyet girmeden,
Adem-Havva bile henüz doğmadan,
Bahr-ı Hamdı Allah’a mahsus eyledik…
Kalem henüz noktayı koymadan,
Levh-i Mahfuz’a Kaderi yazmadan,
Hakk dahi Halk’a ayna olmadan,
Bahr-ı Meracel’i Nur’a asan eyledik…
Melekut, Nasutla cem olmadan,
Kalu Bela’da söz akdi vermeden,
İnsan-ı Kamil bile sırra düşmeden,
Bahr-ı Bi Payan’ı nokta eyledik…
Bahreyni ol Nur’da cem olmadan,
Cümle Vucut kendini bilmeden,
Besmele dahi Anda var olmadan,
Bahr-ı ol NUR için Harab eyledik…
Kayıt Tarihi : 18.11.2011 13:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!