Hiç güneşin doğmadığı bu yerde
ölümüne susuyorum hayata karşı...
Sen olmadan çekemiyorum içime o bukle saçlarının kokusunu;
avutuyorum kendimi hergün humuslu toprakları harmanlayarak...
Ki aslında sen, sen bile yollamadın bana bir mektup
Bu taştan sert, soğuk parmaklıkların ardına...
Kaf önce hafif hafif düşüyorsun sonra
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Devamını Oku
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda