Kur’an Merkezli Din Anlayışı: Mezhepçili ...

Muhammed Rıdvan Kaya
234

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kur’an Merkezli Din Anlayışı: Mezhepçiliğin Ve Hadis Odaklılığın Şirkle İmtihanı

İslam dünyasının en temel problemlerinden biri, dinin birliği ve saflığı konusunda yaşanan bölünmeler ve çok başlılık olmuştur. Bu bölünmelerin temelinde mezhepler, cemaatler, tarikatlar ve hadis merkezli anlayışlar yer almaktadır. Kur’an’ın “bir” din olarak indiği gerçeği ortadayken, bugün “İslam” adı altında sayısız görüş, uygulama ve anlayış türemiştir. Bu durumun kökeninde, Kur’an’ı yeterli görmemek ve insan yorumlarını mutlaklaştırmak yatmaktadır. Fıkhî ve itikadî mezheplerin, dinî anlayışa yön vermesi; İslam’ın saf kaynağı olan Kur’an’ın gölgede kalmasına neden olmuştur. Bir yandan Ebu Hanife, diğer yandan İmam Şafiî gibi isimler farklı yorumlar getirmiş; aynı ayetler üzerine çelişkili içtihatlar oluşturulmuştur. Bu durum, “bir olan din”in, sanki birçok farklı dinmiş gibi algılanmasına sebep olmuştur. Kur’an, Tevbe Suresi 31. ayette “Allah’tan başka din adamlarını rab edinmeyi” şirk olarak niteler. Bu ayet, din adına hüküm koyma yetkisinin yalnız Allah’a ait olduğunu, beşerî yorumları mutlaklaştırmanın tehlikeli bir sapma olduğunu açıkça ortaya koyar. Mezhep imamlarının görüşlerini sorgulamadan kabul etmek, Kur’an’ın çizdiği tevhid akidesine aykırıdır. Geçmişte yaşamış din adamlarının fizik, astronomi, kimya, tıp, psikoloji gibi alanlarda hiçbir bilgiye sahip olmadıkları tarihsel olarak sabittir. Oysa zamanın izafiyeti, namaz vakitleri gibi konular, doğrudan bu bilimlerle ilgilidir. Bu ilimlerden yoksun kişilerin din adına ortaya koydukları hükümler, hem çağın gerekleriyle çelişmekte hem de dinin evrensel yönünü daraltmaktadır. Mesela namaz vakitlerinin doğru şekilde belirlenmesi için astronomi gerekir; kadın sağlığıyla ilgili dinî hükümler için tıbbi bilgi zorunludur. Deve idrarı gibi uygulamaların “şifa” olarak sunulması ise bilimsel aklın inkârıdır. Ferdiyet makamı gibi bir makam türünün olmadığı bunun içsel zeka olduğu gerçeği psikolojinin alanıdır. Kur’an’a bağlı kalanlar arasında esasen bir bölünme yoktur çünkü herkes Allah’ın koyduğu sınırlara uymayı kabul eder. Kur’an, müminlerin tek bir ümmet olması gerektiğini, anlaşmazlıkların ancak ilahî hükümle çözülmesi gerektiğini bildirmiştir (Nahl 64). Kur’an, hem kaynak hem de sınırdır. Sınırı aşmak ise hevâya uymaktır. İnsanların bilgi ve akıl seviyeleri farklıdır. Allah, kimseye gücünün yetmediği bir sorumluluk yüklemez (Bakara 2:286). Bu ilke, dinin bireysel sorumlulukla doğrudan ilişkilendirilmesini, din adamı, mezhep, tarikat gibi aracı yapılara ihtiyaç olmadığını gösterir. Herkes kendi kapasitesine göre Kur’an’ı anlayabilir ve sorumluluğu da buna göre olur. Mezheplerin, hadis kitaplarının ve cemaatlerin oluşturduğu otorite yapısı, dini çoğullaştırmış ve tevhidi zedelemiştir. Allah’ın indirdiği kitabı bırakıp, beşerî yorumlara mutlak bağlılık, Kur’an’a göre şirk kapsamına girer. Zira hüküm yalnız Allah’ındır (Yusuf 40). Hüküm koyma yetkisini insanlara veren sistemler, ilahî otoritenin gaspıdır. Kur’an dışındaki hiçbir kaynak dinde geçerliliğe sahip değildir. Yalnızca filozofik yorum olarak değerlendirilebilir. Dinde tek mutlak kaynak Kur’an’dır. Buhari, Müslim gibi şahısların hiçbir bilimsel alanda uzman olmamaları, onların rivayetlerini sorgulamayı daha da gerekli kılar. Kur’an, yeterli ve eksiksiz bir kitaptır. Onu anlamak için aracı kişi, mezhep ya da cemaat yapısına ihtiyaç yoktur. Her birey, kendi aklı, vicdanı ve kapasitesi ölçüsünde Kur’an ile doğrudan ilişki kurabilir. Yorum farkları, Kur’an’ın değil; insanların sınırlı anlayışlarının sonucudur. Bu farklar, mezhepler ve cemaatler şeklinde kurumsallaşınca, “bir olan din”, çokmuş gibi görünmeye başlamıştır. Bu da birlik yerine bölünmeyi getirmiştir. Bugün Müslümanlar olarak yapmamız gereken; Kur’an’ı merkeze almak, beşerî yorumları mutlaklaştırmamak, din adına konuşan herkesi Kur’an ile sınamaktır. Mutlak doğru yalnız Allah’tandır. Allah’ın kitabı çelişkisizdir; çelişki insan yorumundadır.

Muhammed Rıdvan Kaya
Kayıt Tarihi : 12.6.2025 10:28:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!