Kur’an’da Tatlı ve Tuzlu Suyun Karışmama ...

Muhammed Rıdvan Kaya
67

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kur’an’da Tatlı ve Tuzlu Suyun Karışmaması: Bilimsel Gerçeklik ve İddialara Cevap

Kur’an-ı Kerim’in bilimsel verilerle çeliştiğini iddia eden bazı kişiler, özellikle tatlı ve tuzlu suyun karışmamasıyla ilgili ayetleri örnek göstererek İslam’ın hak din olamayacağını savunmaktadır. Ancak bu iddialar, ya konunun bilimsel arka planına dair eksik bilgiye ya da Kur’an’daki ifadelerin bağlamının anlaşılmamasına dayanmaktadır. Aksine, Kur’an’da bahsedilen bu durum, modern oşinografi ve hidrografi bilimleriyle son derece uyumludur. Söz konusu ayetlerde dikkat çekilen durum, tatlı ve tuzlu suların doğal olarak bir araya geldikleri halde, tamamen birbirlerine karışmamalarıdır. Bu durum, günümüz biliminde de gözlemlenebilen bir olgudur. Modern bilim, tatlı ve tuzlu suyun bir araya geldiği bazı bölgelerde, fiziksel ve kimyasal sebeplerden dolayı bu iki suyun tamamen karışmadığını ortaya koymuştur. Bu durum genellikle "haloklin" (tuzluluk tabakası) veya "halofit" (tuzlu ve tatlı su ekosistemleri) bölgelerinde gözlemlenir.
Bu durumun en bilinen örnekleri şunlardır:
1. Atlas Okyanusu ile Cebelitarık Boğazı’nın birleşim noktası: Burada Akdeniz’den gelen daha tuzlu ve yoğun su, Atlantik’in daha az tuzlu suyu ile tamamen karışmaz. Sular, belirli bir sınır boyunca yan yana akar.
2. Amazon Nehri’nin Atlas Okyanusu ile birleştiği yer: Tatlı suyun yoğunluğu tuzlu sudan daha azdır. Bu nedenle Amazon’un devasa debisiyle taşıdığı tatlı su, okyanusun yüzeyine yayılır ve kilometrelerce alanda tuzlu suya karışmadan akar.
3. Nil Nehri Deltası ile Akdeniz: Burada da benzer bir şekilde yoğunluk ve sıcaklık farkı ile akıntı yönlerinin etkisiyle karışma sınırlı gerçekleşir.
4. Körfezler ve haliçler: Gelgitin az olduğu bölgelerde tatlı ve tuzlu su uzun süre karışmadan kalabilir. İki farklı tabaka gözlemlenebilir; üstte tatlı su, altta tuzlu su.
Karışmamalarının Bilimsel Sebepleri
Yoğunluk farkı: Tuzlu su daha yoğun olduğu için dibe çökerken, tatlı su daha hafif olup üstte kalır.
Sıcaklık farkı: Sıcaklık da yoğunluğu etkiler, bu da karışmayı zorlaştırabilir.
Akıntı yönleri ve debi farkı: Farklı yönlerde akan suların karışması zaman alır.
Tabakalaşma (stratifikasyon): Bu durum suların dikey karışmasını önler. Kur’an 7. yüzyılda yaşayan bir insanın gözlemleyemeyeceği bu karmaşık fiziksel süreci sade bir biçimde haber vermekte ve "aralarında bir engel" (barzah) olduğuna dikkat çekmektedir. Bu ifade, günümüz bilimsel verilerinin ortaya koyduğu "geçici tabakalaşma", "yoğunluk sınırı" ve "karışım bariyeri" gibi kavramlarla birebir örtüşmektedir. Dolayısıyla bu tür ayetler, Kur’an’ın bilimle çeliştiği değil aksine doğanın işleyişine dair derin bir bilgiye işaret ettiğini gösterir. Eleştiri getirenlerin, hem Kur’an’ı bağlamından kopararak değerlendirdikleri, hem de bilimsel veri eksikliğiyle hüküm verdikleri açıktır. Bu tür ayetler Kur’an’ın evrenselliğini ve zamana meydan okuyan yapısını gözler önüne sermektedir. Bilimle çatışmak bir yana, doğanın inceliklerine işaret eden bu ayetler, Kur’an’ın ilahi bir kaynak olduğunu destekleyen deliller arasında sayılabilir.

Muhammed Rıdvan Kaya
Kayıt Tarihi : 25.5.2025 12:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!