Bir babil öksüzlüğü ya şu bedevi bulutlar
Bir insan nasıl yaşar kışı bahar ortasında
İmgelere müptezel bir hüznü çoğaltarak kalbinde
Süngüsüz bir asker gibi 
Son kurşuna gebe kahrı ben gibi yüzünde bir aşkı 
Bir doğum lekesi gibi taşıyoruz kalbimizde
Asrın yeni gün Çiçekleri ben açılırı sanmıştım 
Hevengi kaçarken içimize aşkın 
Şu turuncu hercai kuşlar vurmasa beni
İskambil kutusunda bir kupa kızsın sen 
Ben ise bir maça oğlanı 
As’lar ve krallar aramızda 
Dargın şeytanlarımı okşayarak 
Kafiyelerime bir gem vurup tıknaz bir aşkın 
Ara yollarını arayarak ıslak bir güneşi savurup sana 
Ölgün bir gülüşün o mutsuz çocuğum ben 
Bir kaşık kadar güzel senin ağzın 
Kahverengi reyhan bulut kaçağı sacların 
Ah kanımdan bir gülü yaratmak isterdim senin için 
Bir ay kuşağında  yıldız kaçmış sanki gece tenini besler 
Adonis cıkmasın yer yüzüne bu bahar senin baharın bana 
Mürrüsafi gövdemden bir çiçek sunaçağım sana 
Kavuşmak, ayrılığın göbek adı 
Bu sulardır bu beni sürükleyen 
Ben o suların kaçak balığı 
Tanrılar istemez hiçbir zaman ölümsüz aşkı 
Kayaları oyarak yağımdan bir mürekkep olup 
En asi bir şairin öpülesi elerinde bir dize olup döneceğim sana 
Şu asi keder ölüsü ayrılık bir bıraksa yakamı 
2020/mersin /18 kasım 
Fuad Çalbay
Kayıt Tarihi : 18.11.2020 16:52:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!