Kum Saati Şiiri - Nisan Bedia Sağdıç

Annesinin gençliğine benzermişim öksüz bakkalın,
Geçen gün yarı fiyatına bir kum saati sattı bana.

Radyosunda gurbet türküsü söylerdi adamın biri baygın.
Onun gözlerine memleket hatırası, benimkine sen dolardın.

Geceleri uykumu kaçıran o kum saati değil, sensin artık.
Aşkın ruhumu gaflet girdabına çeken bir bataklık.

Dört duvar ev değil de zindan olunca bana,
Atıyorum akşamları kendimi bahçedeki salıncağa.

Sabahları üşüyerek uyanıyorum babamın seslenişine.
Artık gülmüyorum abimin ezan okurken çatlayan sesine.

Çünkü biliyorum ki tövbe kapıları kapandı varacağım secdede bana.
Tövbelerin en büyüğü sensin aslında, bu yüzden rabbimle dargınız hala.

Babam hep güneşe doğru kılar namazını , bizse gölgesinde.
Secdede ağlıyorum sabahları ki duymasın bu ahvalimi hiçkimse.

Sen bilmezsin efendi, o ihanet gecesinde yediğim tokattan beri,
Geriye bir şeyim kalmadı ben ve gururum harici.

Bu akşam kalemim gururumla beraber kafiyeleri bir kenara atsın.
Bırakıyorum da ne yazarsa yazsın, yeter ki seni sayıklasın.

Derin denizlerinin dalgası, ruhumun kıyısına bir kere vurdu bile efendi.
Benim yazgımda da sığ bir kalpte ziyan olmaktan ötesi vardır belki.

Bunu anladığımdan beri aşkın konuşulduğu her masadan kalkıyorum.
Sahte gülümsemelerimi koyup çantama, bir kuytuya sığınıyorum.

Yüreğime sığmayan kalbimi boşluğa atıyorum orada.
İşte o boşlukta ben ölüyorum efendi!

Büyük masalara oturuyorum sonra, bir kedi dolanıyor ayaklarıma.
Adın geçince irkiliyorum, herkes bana bakıyor, suçu kediye atıyorum.

İçlerinden biri kardeşim dermiş eskiden sana.
Onu da işin bitince koydun kapı önüne galiba.

O izlerken sana kurulan pusuyu umarsızca,
Ben dağıtıyorum bir masayı daha senin uğruna.

Seher vakti kafamda ismini sayıklatıyorum, yorgun ruhuma acıyorum.
Ne mazi ne de şimdi yetmiyor bana efendi, inatla istikbalini istiyorum.

Sen söyle diye bilmezden geldiğim, en sevdiğim şiirimdeki gibi:
Hasretine dayansın diye nice zamandır öğütlüyorum kalbimi

Bu akşam ruhum üzerine ediyorum yeminimi, atıyorum uçurumdan kum saatini.
Sense bu şiir gibi, saçılan kumlar gibi, hakikat gibi kayıyorsun ellerimden efendi.

14.08.2024
00.50
-Erciyes