Mesai...
Sabahın köründe başlar
Ölüyün köründe biter
İki kör arasında
Zaman körelir
Masumiyet yiter
Seslenirken analar;
' Sakın geç kalmayın yavrucuğum'
'Heyy! yaşasııın...küllüklere hücuuum'
Diyen diyene...
En önde Abdulkadir
Ardından ben gider...
..........................................................................................
....................................................................
Kısa donların...
Liste başı olduğu
Bir devri- alem
Zenginlerin yaşadığı mahalle
En güzel mahallem
Rengarenk...
Cıncık boncuklar
Varda çok, bizde yoklar
Hayallerde yaşattığımız
Gerçeklerde kaybolan
Çeşit çeşit oyuncaklar
Ellerim avuçlar, kollarım kucaklar
Küllüğünüzü çok seviyoruz
Tebessümleşemediğimiz
Lakabı gibi güzel
' Çikolata çocuklar '
.....................................................................
Yara, bere...her yanımız
Sineklerin alışveriş merkezi
Sinekli bakkalı aratmaz
Elmalı şeker diye yerler bizi
........................................................................
Gündüzleri...
Hiç ayrılmazdık güneşten
Elele, kolkola gezerdik
Geceleri...
Ay ve yıldızlar ile koyun koyuna
Masallar dizerdik
................................................................................
Topaçın vınıltısı...
Kabarasının maharetinde
Maharet ise; topaçcının elinde
En yiğit topaç
Sırtına yeyince birkaç kırbaç
Kabarana kuvvet vur
Vurduğunu kır kaç
...................................................................................
Bilyaların...
Göz kamaştırıcılığı
En gözdesi' Baş'
Namı diyardır vuruculuğu
'İkili birli' en usta atış
Bir torba bilya
Üç tanesini bir liraya satış
Günün karı bu...
..........................................................................
Bir topluluk...
Sermayesi plastik bir top
Mahalle mahalle
Maç yapmaya aranır rakip
Takıma giremeyenlerce
Başlar amansız bir takip
Formalar...
Kilim boyasına gark olmuş
Beyaz atletler
Sırtlarında
Analara diktirilen
Ve gururla taşınan numaralar
Sanki rütbeyi andıran apoletler
.........................................................................
Şifa...
Dağıtan serumlar
Kara lastiklerin yerini alınca
Daha isabetli oluyordu
Sapandaşındaki vurumlar
At kılından yada misinadan
Kurulan tuzaklar
Daha insaflı duruyordu
Fare fakından
Vede sapandaşından
Dahada uzaklar...desemde
Aynı amaca hizmet
Ne desem boş
Ne beni aklar
Ne de beni paklar
.........................................................................
Çevrilen...
Çemberler bıkmaz usanmaz
Bir iştahla iner çıkar
Bütün yolları ezberler
Kimileri
Koltuk altlarında tornet
Yokuş yokuş gezerler
Ne gezmekten
Nede gezdirmekten bezerler
................................................................................
Çelik çomak...
Olur mu hiç yorulmak
Arkadaşları yanarken
Kitabında yazmaz kahramanın vurulmak
Saklambaç...
Gecelerin en çok oynanan oyunu
Korku karanlığa gömülmüş
Samimiyet ve güven dizboyu
Kimse aramaz
Sürüden ayrılan koyunu
Ay ışığı bekçi
Çoban yıldızı değnekçi
............................................................................
Dağlardan toplanan
Tülüler, kıvrımlar, çiğdemler
Akşam karanlığından
Gece yarısına kadar
Dolaşılır kapı kapı
' Yağ verenin kızı
Bulgur verenin oğlu olsun' manileriyle
Toplanır dirhemler
Ardından pişirilir bulgur pilavı
Mahallenin ortasında yakılan ateşte
Ellerde kaşıklar sallanır muhabbetle
Pilav dolu teşte
...................................................................................
Tuğla, kiremit...
parçalarından dizilir dalya
Ya eski çoraplardan
Yada et topla oynanır
Ayaza, yağmura aldırış edilmeden
Aka aka sümük salya...
Gazoz kapakları en güzel madalya
.................................................................................
Dolaşır...her mahalleyi
Hacı Ömer Ağbi
Sırtında sinema afişi
Bağırır avaz avaz
' Bugün saat 10' da erkeklere
İki(2) de bayanlara matina'
Malkaçoğlu, Tarkan
Ezo Gelin yada Boş beşik
Vaktinde yetişmek için
Gösterilir büyük bir itina
Ha! .. Bu arada
Hacı Ömer Ağbi
Yaptığı işten alır büyük bir haz
..................................................................................
Gazoz, beyaz leblebi
Vede simit, hem de yağlı kete
Çok lüks bir zevkti bizim memlekete
Hele...açık havada
Seyrine doyum olmazdı filimlerin
Yersizlikten çimlere uzananların
Keyfine diyecek yoktu
Bir başkaydı kokusu
Yeşil yeşil, çimen çimen kilimlerin
...............................................................................
Biz güneşle yaşar
Ayla, yıldızlarla uyurduk
Ne sevdamızı gizledik
Ne de kimseler duyurduk
Velhasılı...
Geçmişi yad ettik
Geleceğe buyurduk
..................................................................................
Merhaba!
Kısa donların...
Liste başı olduğu devri-alem
Merhaba!
Zenginlerin yaşadığı en güzel mahallem
Kayıt Tarihi : 16.12.2007 19:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çerçöp...

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!