Cemalin görenler nura gark olur
Göster cemalını görek sultanım
Senin huzurunda diller lal olur
Merhaba hoş geldin aziz mihmanım
Seni seven canlar didara erdi
Deli gönül pervaz vurdu uçuyor
Kanat da yeleğin ibadetidir
Gözlerinden kanlı yaşlar saçıyor
Dilber de meylinin hasiretidir
Hasretinden oldu gönül perişan
Gel gönül gidelim dost illerine
Aşkınan gidende yol incinir mi
Sultanı bilirse kulun halini
Mushafın yazmaya el incinir mi
Mushafın Kübradır vucüd-ı insan
Gelmek ibadettir, gitmek icazet
Yerle gök damarı dürüldü kat kat
Halk içinde oturuyor Muhammed
Ismarladık sizi, unutman bizi
Evvel ezelinden ikrarım verdim
Çaresizim zara düştüm n'eyleyim
Hele bir zaman da seyran eyleyim
Vefasız dünyayı seçmen her dayim
Bir dost vardır, yola çetin sarılmaz
Dostunu tanıyan canını verir
Gezdim cevlan ettim cümle alemi
Benden gayrısında günah kalmamış
Bilmem nere varır sonra hallarım
Eller marifetli solak kalmanuş
Kemali ararsan özünü yokla
Zamane cahilin yanına varma
Cahil-i nadana sırrını verme
O seni görmezse sen onu görme
Budur bu alemde halın makbulu
Hal içinde haller vardır görürsen
Zamane halkından çevir yüzünü
Kulak sağır, duyuraman sözünü
Mahluk Deccal olmuş, kaybet izini
Doğru dost yoluna varan kalmadı
İşin doğru ise devranın döner
Âb-ı engür müminlerin gönlüdür,
Doldurup tasını kanan incimez,
Gönül görüp dosta doğru varan da,
Aşk-ı muhabbete eren incimez.
Aşk-ı ilahi hidayete erene,
Allah gülü muhabbetten yarattı
Muhammed alnının terini kattı
Şah-ı Merdan kokuladı sır etti
Erilmez hiç ol sultanın sırrına
Hasan-Hüseyin'i armağan kıldı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!