Biliyor musun küçüğüm, aslında nasıldı o günler? Hep sıcaktı ama rüzgarı hiç eksik olmazdı. Bunaldım mı diye sormak hiç aklıma gelmezdi. Çünkü o zaman güneş bugünlerdeki gibi yakmazdı. Sadece şu an baktığım gibi bakamazdım. Ne sana, ne de güneşe.
Yalancılarla doluydu her yer. Hem de ustaydı hepsi. Yüzleri asık, eğlendikleri mekruh. Nefsi de o çekiyor zaten. Kandırıyor o da herkes gibi, aman diyim sen kanma. Gülüşünü saklayanların gülüşlerine odaklan. Benim, elini ağzına götürdüğün, onu usulca indirip gülümsediğim zamanları hatırla. Asla unutma küçüğüm, kahkahalarını gösterenler aslında acılarını da gösterirler.
Söylesene diyorsun ya, işte söylüyorum. Yoktun ya hani öncesinde, çok şey unuttum ben de. Bir çoraplarıma, bir de hüzünlerime sahip çıkamazdım. Kağıttan hayallerde bir parça kağıt bile yoktu çünkü. Şimdi sen o uzun yola çıkıp gitmediğini düşün. Solunda güneş yok, sağında rüzgar. Hangisi ağır basardı? Hangisini duyardın, hangisine sarılırdın? Hangisini daha çok özlerdin? Bilemiyorsun değil mi? Ben de bilmiyordum. Şair demiş ya hani, güzeli oynattılar, çirkini söylettiler. Söylesene diyorsun ya, söylemek zor küçüğüm. Ağlarsın, kıyamam.
Hayatım ayrılıklarla dolu küçüğüm. Hepsi de ölümden beterdi. Çünkü ayrılık hep vardı, ölüm bir kereydi. Her sabah uyandığın güne bir daha uyanmamaktı ikisi de aslında. Uyandıktan sonra bir daha uyuyamamak gibiydi. Ben sana diyorum ya hep, "Deniz arttığında tüm dertlerini unutursun." diye, rüzgarın 40 boforun altına hiç inmemesi gibiydi. Kızımsız yollarda gibiydi.
Unutmak kolay değil küçüğüm. Neyi unutacağını bilecek kadar yaşamak lazım bu dünyada. Fazlasına gerek yok. Bir Pera bir deniz, bir de sen küçüğüm.
Recep ÖzdenKayıt Tarihi : 24.8.2025 20:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!