Bugün şubatın yirmi altısı
Kandaşıma kıydı düşmanın kadıncası
Hâlâ yüreğimdedir katliamın acısı
Millet-i Sadıka'nın, vatana ihanetidir Hocalı
Üstünden geçse de seneler
Geceler boyu bidar kalmışım.
Satırlarıma sızmış gözlerimden,
bir kaç kemik parçasına bakmışım...
İnce ince sızlayan, köhne kalb-i beytimdeki yaramı
ve günleri, aylara sarmışım.
Gönlümde yankılanan ayrılığın sızısını,
Her gece, zihnimdeki düşünceler doluşur gözlerime.
Susmuş gönlümden sızar, boğazımda göleklenirsin.
Gökteki hilal yüzüne yansımış, yarım bir aydınlık var.
Buselerin diyarını görüyorum.
Ölüm gibi bakıyor gözlerin ve vuruyor beni bağrımdan.
Tek emelim, ölümün kavuşturduğu sen.
Türk'üm ben, yüreğim gereği;
Zincir vurulsa da kaçmam geri.
Dinim uludur, kuvvetlendirir beni;
Tabutluklara koysan da davama tutukluyum.
Türk, Türklerden ötesine öfkeli.
Celladım zaten filinta endam
İki kelimesinde bir dalga geçiyor,
karar: İdam
Hayatımın içine etti;
gitti, gidiyor,
yok hiç ikdam...
Duy ki beni bir lahza aşayım
Kelam-ı müzevviclerini kenarımdan atayım
Dikene varınca gözlerim, kanayım
Kanayım da tekrar tekrar yanayım
Kül olayım
Kül olmalıyım ki kul olayım
Ölümü düşündüm.
Yıllardır istediğim
ama asla düşünmediğim ölümü...
Her an kapıma dayanacakmışçasına tedtidvari,
beni bu yaşlı devirde unutacakmışçasına aldırışsız;
ölümü düşündüm.
Kimsenin uykusundan feragat ettiği yok,
sabaha yanaştı saatler
Üçü elli sekiz geçiyor,
dimağım esen rüzgar ile kayboluyor
Lavanta kokmuyor yatağım,
ne de seccadem gül
Sabah beşleri bilir misin?
Ben çok iyi bilirim.
Tam ağıt yakılacak,
diz dövüp, pişmanlık tozutacak,
Rabbe yakarıp,
sen
Ah ediyorum duvarlara karşı
Bedduam, inletiyor dağı taşı
Sabah beşte kafamda biten acı
Günün devri bitmeden nüksediyor
Esrik kalbim hep aklıma yavşıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!