Mahyalar asıldı minareden minareye
“Ramazan-ı Şerif Hoş Geldi “ diye
Sahura kalkıldı, oruçlar tutuldu.
İftar vaktinde çeşnilere gark olundu.
Çatlak pencereden sızan ışık,
Hayat bu, nede karışık.
Kadının göğsüne başını koydu
Bu aşk a baş koyar gibi
Saçlarını okşadı kadın,şevkatle
Sevgiyi eker gibi
Başını kimse okşamamıştı hanidir
Annesinden başka
Bir günlük aşk yaşamak istedi
Parası,buna yeterdi
Yapmacıkta olsa,aşktı yaşanan
Birazda sevgi filizi,yüreklere uzanan
Sarı,başak sarıssı saçları vardı
Masumiyet ötesi yüzü
Torlardan uçuşan zerreleri
Kattı rakısına
Başka tesellisi yoktu
Mangalda pişen barbunlardan başka
Sigarasından deriiin bir nefes çekti
Bir fırt rakıya karddeş
Gün,güneşi elinden tuttu
Sabahı çıkardılar içlerinden
Akşam gelene kadar dur
Sevgiler çıkar yüreğinden
Sabah gitti çiçekleri uyandırdı
Çiğleri göklere yolculadı
Güzelliğinin karşısında kamaşır gözlerim
Seni bir dakika görmesem,özlerim
Dünyalar kadar değerin
En kıymetli varlığımsın,sen benim
Gülmesen,gülümsemesen
Hüsrana uğratırsın beni
Gözünü açıp kapadın bak
Ogeçen bir saniyeydi
Ölüm döşeğinde birisi için
Hazineler ederdi
Kıymetini bil,ona göre yaşa
Mutlu olmasını bil daima
Önünde kimse var mı?
Sıradasın...
Eğer büyüklerin varsa
Sıradasın...
Deden yaşıtları en önde
Tabii bu dediğim eceliyle
Plaj havluları asılmış avlulara
Yorulmuş aşklar gibi ıslak.
Yemekler hazırlanırken dudaklarda ince türkülerle
Güneş batırılacak buğulu kadehlerde.
İmbat esecek, getirecek uzaktaki sevgiliyi
Artık bir başka yaşanacak Çeşme geceleri.
Sisli,puslu denizde
Yakamozlar,şakalaşıyordu birbiriyle
Ağda balık pulları
Teknede son çırpınışları
Bıraktılar ağda pullarını
Pinezler atıldı özgürlüklerine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!