Bulut inmiş, gökyüzünden göy yerin başına
Bir sürü keklik gelmiş küçük kayanın taşına
Avcı da yeni girmiş henüz on beş yaşına
Bırakın beni, ben köyüme gideyim
Yağmur yağar şimdi, haftalarca bizim köye
Keklikler de alışmıştır, iner şimdi göye
Ulaşmam lazım akşamdan, oldukları yere
Bırakın beni, ben köyüme gideyim
Lapa lapa karlar yağmadan, sayın başına
Yaslamalıyım sırtımı kuşluk taşına
Ben böyle geldim yirmi yaşına
Bırakın beni, ben köyüme gideyim
Tavşanlar alışmış körün aşağı tarlasına
Gönlüm razı gelmez onun yaşamasına
Titresem de otururum beki başına
Bırakın beni, ben köyüme gideyim
Sabah erkenden kalkmam gerek
İmdat kütüğünü kapmam gerek
Bir fasıl da av yapmam gerek
Bırakın beni, ben köyüme gideyim
Karlar kuşak altını çoktan tutmakta
Yatılır mı artık kızgın yatakta
Atıştır, çabuk ol! Ne bulursan mutfakta
Bırakın beni, ben köyüme gideyim
Ardıçlı güneye alaca düşmeden
Tavşanlar dağın üstüne kaçmadan
Güney taştan keklikler uçmadan
Bırakın beni, ben köyüme gideyim
Yanık yerlerde takı, cırık çok olur
Eser rüzgâr, soğuk bol olur
Kar donmasa ne şahane av olur
Bırakın beni, ben köyüme gideyim
Kışın beyaza boyanır, bizim yüce dağlar
Üst üste labirent olur yağan karlar
Kayak yapılacak yer olur yaylalar
Bırakın beni, ben köyüme gideyim
Dostlar bu kış gurbette durulmaz
Gönül sevdiği yerden ayrı konulmaz
Bir ah çekerim de köyümden duyulmaz
Bırakın beni, ben köyüme gideyim
Zülfü Evin
Kayıt Tarihi : 9.5.2017 20:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!