Koca taş.
Aşk ile sevda ile
Yaşanası bir dünya özleminde
Yanıp kavrulurken gönüller
Uzun uzadıya yollar
Uzun uzun kuleler dikmişler
Özgürlük düşlerimizin önüne..
Şimdi bilmem 
Kaç metrekaredir
Şairin şiirin ardında!
Adımlanmayı bekleyen koridor
Duvar soğuk, 
Kapılar sağır 
Zemin vurdum duymaz
Adımız' gözaltı
Soyadımız' tutsak korkular..
Günler kör sağır 
Günler arsız ve duygusuz
Sevimsiz demir parmaklıklar
Bir işçi elinin emeği
Ve alinteriyle yapılmış.
Mapushane duvarları
Belli ki bu surlar 
Ve bu kör duvarlar
Halkı için susmayanlar
Emeğin şiirlerini yazanlar için.
Hey gidi koca taş
Doğayla"
Başbaşaydın bir zamanlar!
Senide' koparıp getirmişler
 toprağından
Adaleti bozguna uğramış
Boyu uzun kavaklara 
Asılı kalmış umut!.
Mahpushane duvarlarını yükseltmek için;
Şimdi sensiz yaralıdır dağlar
Gayrı umudu tutsak şehirlere
Gelmez uzun yıllar bahar..
Hey gidi koca taş
Şimdi şairlere
Engel yapacaklar senden
Hücre duvarı ile 
Senin aranda 
Sıkışıp kalacağız belkide...
Uzun surlar örecekler
Koca koca taş duvar
Şimdi sesimi
Senden gayrı kim duyar
Dağları kör coğrafyanın
Ormanları sağır ülkesindeyiz
Nehirlerin yükselen sesini
Vadiler kendi içinde boğar...
.......
Sesi kendi içinde kırılarak kendi yüreğini dişleyen ve acılarını 
kendi ağzında çiğneyip yine kendi içinde saklayan bir millet olduk. gayrı sesimizi ne dağlar duyar 
ne ırmaklar ne sular..
Abdullah Oral.. Ozan Vurguni..
Sevdal PolatKayıt Tarihi : 12.2.2020 16:58:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!