SÜZÜLEN
Bir taş attığında, boşluğa, denizlere, dağlara; yaralı bir yüreğe
Ne kadar derine ineceğine nereden bileceksin?
Ruhumun içlerine çarpıp yavaşlayıp inerken dibe,
Yüreğimden parçalar koparırken yaralar onarılamazdır.
Yeniden göktaşları düşer kalbimin üzerine, tanrı şefkati beklerim
Nedense çok hızlı anlarım her şeyi, hızlı düşünürüm, zayıf kalır insanlar;
Anlaşılmak değil beklediğim, bir rahat bırakın çığlığı içimde isyanların ateşi
Birden kendimin içine sokulurum, acaba bu ben miyim, yoksa benim rolüm mü bu oynadığım?
Paramparça bir yastığa sarılırım, hala uyumak için parmağım ağzımda:
anlattım hep yıllarca, o parçalanmış yastığa, çok şeyler bilir
dikmek istedim; hani uyku kıvamında keyif, hani kabuslar
hani sıcaklık beklerken buz, serinlikler beklerken boğucu sıcak
İçine sakladığım anlatamadıklarım, çığlıklarım, en çok bencilliğim,
Sevmediğim, ama yine de keyifli tembelliğim…
Dünden önceki gün köpeklerin suyunu değiştirecektim,
babam görmüş iki gündür iyice kirlenmiş su ve azalarak, ekmek
suda yüzer, batmak ister, taş gibi yüreğe çöker, süzülmek ister, dibe
Seviyorum aslında yaşayan ve cansız her şeyi,
ama benim adıma yapın her bir şeyi!
Benim sorunlarım var, anlamadınız beni,
Yünleri çıkmış yastığıma anlattığım
gizemlerim var,
terk edemem onu;
Terkedilmiş bir dünyaya
Terk edemem onu, anlayın beni…
canım annem, yorgun, hep tuttun ellerimi,
bazen tutmadım ellerini… tutamadım ellerimi
Özür dilerim annem, ellerim o an benim, ama benim
Yastığım paramparça artık, gizemlerim dikemediklerim.
Sadece anla beni…
Canım kızıma
Hakan Karaduman
Hakan KaradumanKayıt Tarihi : 23.5.2025 19:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!