Osmanlıyı yıktı, çıktı ininden,
Kimse anlamadı ayı dilinden,
Özgürlük adına geçti dininden,
Kızıl güneş yaktı, okyanusları.
Din’e afyon deyip, dinsizlik yapan,
Hakkı bırakarak kullara tapan,
Öyle bir çığdı ki, şimalden kopan,
Bir sahte güneşti, cihan aldatan.
Yoldaş ayılara dedirtti dayı,
Eşitlik diyerek çaldı tüm payı,
Tanımaz kul hakkı, yetimin tüyü,
Üç nesil sarardı, nursuz güneşten.
Günümüz gençliği bu zulmü bilmez,
Sahte güneşleri ayırt edemez,
Yılan başı ölür, kuyruk gebermez,
Ne ocaklar yandı, kızıl güneşten.
Bitlis ile Tiflis iki kardeşti,
Demir perde çeken iki yoldaştı,
Rejim yıkılınca tekrar birleşti,
Hâla kavruluyor, kızıl güneşten.
Mazlumların ahı yerde kalmadı,
Eşkıya dünyaya hâkim olmadı,
Dinsiz rejim bitti, fazla sürmedi,
Cehennem isyanda, kızıl güneşten.
Varşova dağıldı, sene doksan bir,
Nasıl bir rejimdi halka sorsan bir,
Öyle geberdi ki, isyanda her yer,
Gidiş kara yere, kızıl güneşten.
Deccal, süfyan bunlar; dinsiz yol tuttu,
Ortasya, Balkanlar, kıtalar yuttu,
Masum duyguları istismar etti,
Baykuşlar ötecek, şimdi yerinde.
Hasan Özçelik
(Nisan 1992, Van)
Kayıt Tarihi : 14.7.2019 00:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!