Kızıl Deniz ve Sessizlik”
Aklımın eşiğinde bir sabah uyandım,
Göğün nabzı yavaştı,
Yıldızlar dalgın, ay sürgün,
Ben — kelimelerin kıyısında unutulmuş bir şiir.
Dağlar hâlâ su taşır içinden,
Ova gözyaşlarımla yeşerir,
Bir taş bile sabra döner,
Eyüp’ün kalbinde yankılanır tufan.
Kızıl Deniz bazen ikiye yarılır:
Bir yanda Musa,
Bir yanda Firavun,
Ben ortasında —
Bir tutam isyan, bir damla inanç.
Zagros’ta beyaz kar saçlarına konar,
Rüzgâr, adını taşır vadilere,
Everest’te kayıp düşlerim var,
Bir nefesle dirilir,
Bir susuşla gömülürüm.
Bir kayık var saklandığım,
İki kürek, iki yürek.
Deniz döşek, gök yorgan,
Balıklar komşum, tuz sevgilim.
Yelkenler ufka bakar,
Ben — suya karışan bir umut gibi
Sessizliğe varırım.
Ve bilirim:
Her kavuşma, biraz eksilmektir Tanrı’dan,
Her ayrılık, O’na yaklaşmaktır yeniden.
Kayıt Tarihi : 3.11.2025 08:10:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!