KIYAMET
Doğumlarla gelen aşk melekleri
Yol azık ister düş armağanı
Aşkı bahara azat eden yağmur
Mecnun’a gerektir güzelliğin fermanı
Koptu nağmelerde hüznün yüreği
Aşkı güzel kılan gurbet telinden
Sorulmamış hesaplar tarihin gözbebeği
Esareti silkeleyen ruh birliğinden
Ve hep bulunduğunda kaybedilen sır
Açmazlara girdi yürek kervanı
Kim yüreğini geç tutarsa dağların
Hiçliği künyesine yazan yabancı
Kelime tükenir kıyamet vakti
Aşk mızrabı esrik gerektir
Acının kendini şiire verişi
Kıyametin kahrını bilerektir
Gülün bir zulümle soluşu gibi
Hayattır insanı yakan kavuran
Eteğin zirveye göçmesi gibi
Kıyamettir şairin bağını kıran
Kalbe kayıtlanan şehrâyin
Taze sınavlara karşılıksız tören
Bilmeyenin korkarak bilmediğinden
Kıyamette başlar bitimsiz şölen
Geçip giden fırtınadan ne kalır
Ağır bir yükün terinden başka
Ruh kıyametle azat olan kuş
Kanatlanır göğe kanmışsa aşka
Kışları başlayan soylu göçlerce
Siyahî bir nurdan ağaran gece
Yersizlikten yer kazanan biz
Çırpındık bir ömür kıyametlerce
Taş ve ruh, gül ve kan
Gecenin koynunda çoğalan güneş
Bir bahar tazeliğidir hayat
Ölüm yalnızlık şairine eş.
Kayıt Tarihi : 12.1.2008 19:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ağır bir yükün terinden başka
Ruh kıyametle azat olan kuş
Kanatlanır göğe kanmışsa aşka
Memduh hocam Kutluyorum güzel bir çalışma olmuş Yüreginize saglık
TÜM YORUMLAR (1)