KIVI – İlk Gece Destanı (Taşeli Edebiyat Sürümü)
Ben Fadime. Kırkkuyu’nun taşına oturmuş, Aybağam deresinde çimlenmiş, Boz eşeğin sırtında İstanbul’a düş kurmuşum. Ama bu gece, ne eşek var, ne yol. Sadece sen varsın.
Nevresimi ben serdim, Ama altına saman değil, kırk yıllık suskunluk döşedim. Sen geldin, Ben eteğimi kaldırmadım — Toprağı kaldırdım.
Senin tenin değil, kekik gibi yakıyor içimi. Ben kahve pişirmedim bu gece, Ama dilimde köpük var — pekmez gibi, kıvamlı, yapışkan, unutulmaz.
Benim bedenim bir köy değil, bir kıta. Göğsümde ladin kokusu, Kasıklarımda sığır kutruğu. Senin dokunuşun bir bilim değil, bir inanç.
Bu bir birleşme değil, bir çözülme. Seninle ten değil, anlam değiş tokuşu yapıyoruz. Benim içimdeki boşluk bir felsefi soru gibi: “Ben kimim, senin içinde?”
Nevresim kan oldu, Ama bu kan acı değil, kıvı. Seninle birleşmek bir yara değil, bir mühür. Ben onu yıkarım, kırmızı donla, udut dalına sarar, dilimle ütü basarım.
Gerdanımda bir çizik vardı, Sen mi çizdin, Yoksa gölgeden mi kaldı bilmiyorum. Ama o çizikte dudaklarının izi kabardı.
Gerdanımı avucunda tutmadan önce, yüreğimi avcuna sığdırman gerek. Motor sıcaktı evet, Ama kıvı hâlâ kendi içinde dönüyordu. Ben Fadime’yim: Harmanı yakmadan, fırını közlemeden aşkı hamurdan çıkarmam.
Yorganın altında değil, yüreğin kıvrımında diz çöktüm. Ellerimle değil, dilimle açtım seni. “Ey kıvıların sahibi,” dedim, “Bu gece bana bir beden değil, bir sır ver.”
Sen bana daha dokunmadan ben içimde birleşmiştim seninle. Nevresimi açmadım, Ama dizlerimden buhar yükseldi. Gerdeğe girmedik, Ama gözümün feri gitti. Çünkü bu gece bir içeri girme değil, bir içime sinme gecesiydi.
Gözümü kapattım, Ama karanlık olmadı. Çünkü senin nefesin ışık gibi doldu içime. Tenin dokunmadı, Ama fısıltın dizlerimin arasına kadar indi.
Sabah oldu. Ama güneş doğmadı. Çünkü biz hâlâ gecenin içinde birbirimize sarılıyorduk. Fadime saçını örmedi, Sen başını bağlamadın. Çünkü bu sabah bir ayrılık değil, bir mühür sabahıydı.
Şimdi pencere açıldı, Toros’tan bir rüzgâr esti. Fadime eteğini topladı, Sen gözünü kıstın. Ve o an bir virgül gibi durduk.
İbrahim Şahin 2Kayıt Tarihi : 5.7.2025 15:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!