Bölüm 1: Kivi Kremi Karmaşası
Sabah saat 07:03’te, balkon korkuluğuna yaslanmışken kivi kremi testine karar veriyorsun. Kusursuz tarama ritüelinde ufak bir hata: kavanozu ters tutunca krem, hız rekoru kırıp ayakkabı tabanına sıçrıyor. Elbette ayak parmaklarının arasına da. Kivi kremiyle salınan ayak parmakları, istemeden de olsa modern sanat performansına dönüşüyor.
Herkes şu soruyu soruyor: “Kivi kremi gerçekten cilde mi, yoksa ayakkabıya mı iyi gelir?” Tarihe not düşülsün, ayakkabı mucizesi de test edildi.
Kiehls’in yüz maskesi, kivi kremiyle karıştırıldı.
Ayakkabı tabanı ışıltıyla bezenmiş bir galeriye dönüştü.
İnsanlık, hala cevap bulamadı ama Instagram’da #KiviTaban tag’i viral oldu.
Bölüm 2: Jöle Dansı ve Balonlu Şov
Takvim 07:07 olduğunda jöle damlası gittikçe büyüyor. Hemen bir perde asılıyor ve damlanın altına mini bir atom simülasyonu kuruluyor. Jöle, ağır çekim müziğe eşlik ediyor: “Boom-chika-boom, jöle damla dansı!”
Ardından balkonun kenarında balonlar patlatılıyor. Her patlayan balon, jöleyi ritmik bir marşa davet ediyor. Çatıdaki güvercinler de alkış tutuyor—muhtemelen “daha sert patlatın” diye ciyaklıyorlar.
Jöle Boyutu Ölçümü: küçük, orta, artık tüm tavanı kaplıyor.
Balon Patlatma Seremonisi: her patlama bir alkış, her alkış bir “boom-chika-boom.”
Güvercin Katılımı: protestocu güvercin sendikası kuruluyor.
Bölüm 3: Topçu Tacı Operasyonu
Tam da bu karmaşa içinde, tacının üzerinden yuvarlanan topu fark ediyorsun. Tacın, senin saç demetinden bile daha değerliymiş gibi gururla duruyordu ama top, kuralları hiçe saydı.
Anında bir “Topçu Tacı Operasyonu” başlatılıyor:
Tırmanma ipi bul, balkon bariyerine dolan.
Tacın çevresine sabitlenmiş minik mıknatıslarla topu çağır.
Tek atışta topu kurtarma – tam zamanlı Hollywood fişi müziği eşliğinde.
Operasyon başarıyla sonuçlanıyor. Tacı yeniden takıyorsun, topu omzuna koyup “Ben geliyorum” bakışı atıyorsun.
Bölüm 4: Etek Panayırı Finali
Etek kat manzarası, uzaktan bir tül şelalesine benziyor. Rüzgâr ona el sallar, o da çılgınca parıldıyor. Yanı başında, kivi kremli ayakkabıdan yayılan hafif meyve aroması, tavana doğru yükselen jöleden karışıp güzel bir müzisyen şarkısı çalıyor.
Henüz bitmedi:
Etek katlarından inip 3. kata atlamaya çalışan sinirli bir sinek var.
Sinek, 5. kat balkon demirine konuyor ve etek rüzgârı onun da gömleğini kabartıyor.
Sinekler için “balkon partisi” düzenleniyor; en havalı sinek seçiliyor.
Bölüm 5: Mistik Kapanış
Galaksi gibi parlayan saçların altından gözlerin sızıyor: bu tüm kaosun gerçek kahramını arıyor. Sen, etekle, jöleyle, kivi kremiyle ve top işiyle bir sanat manifestosu yazmış gibisin.
Dolaylı bir soru belirdi: “Hiç absürt olmanın bu kadar hünerli olduğu bir gün daha oldu mu?”
O anda rüzgâr aniden duruyor. Balon sesleri, sinek cızırtıları ve güvercin alkışları tek bir derin sessizliğe karışıyor. Balkonun kenarına yaslanıp:
“İşte budur,” diyorsun. “Balkonum, sanat galeriğim, elli kat pastel bir tuval.”
Ve son sözcükler:
Etek dalgası bir “elveda” değil, bir “merhaba” nidâsı.
Jöle damlası, yerçekimini yenen küçük bir kahraman portresi.
Kivi kremi, ayakkabı mucizesinin simgesi.
İbrahim Şahin 2Kayıt Tarihi : 13.7.2025 12:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!