Kıvı 91 Şiiri - İbrahim Şahin 2

İbrahim Şahin 2
746

ŞİİR


25

TAKİPÇİ

Kıvı 91

KIVI 284 – Sayfa 1: Bozalı’nın Günü (Dış Anlatı – Betimleme Ağırlıklı)
Sabahın ilk ışığı daha ovaya düşmeden Bozalı, sarı öküzüyle yola koyulur. Yanında Fatma, arkalarında at, eşek, koyun, kuzu, inek… Hepsi birer kıvım gibi dizilir. Yol Çardöğü’ne uzanır. Patika taşlı, ama saban yumuşaktır. Tarlaya varır varmaz çifte başlarlar. Sarı öküz toprağı yararken, Fatma sabanı takip eder. Her 30 santimde bir mısır tohumu düşer toprağa—sanki her biri bir dua.
Koyunlar yayılır, kuzular meleşir. Fatma pelidin dibine yer sofrası kurar. Bulgur pilavı pişer, yanında ayran köpürür. Gölgedeki taş masa olur. Güneş yükselir, gölgeler kısalır. Bozalı’nın alnındaki ter, toprağın duasına karışır. O gün mısır ekilir. Ertesi gün badeğis, sonra soğan, sonra fasulye… Her gün bir başka tohum, bir başka umut.
Benim adım İrbeğem. Bozalı’nın oğlu, Fatma’nın gözbebeği. Sabah olmadan uyanırım. Koyunlar daha gözünü açmadan ben helkeyi alır, çeşmeye yürürüm. Ayaklarımda kara lastik, ama yokuş aşağı inerken terden kayar. Yine de düşmem. Düşsem de ağlamam. Çünkü bu ova, gözyaşını değil—sabırla yoğrulmuş dut lekesini sever.
Bugün mısır ekilecek. Babam sarı öküzü çifte koşar, annem sabanı takip eder. Ben kenarda durmam—koyunları güderim, su taşırım, ama en çok da doğayı dinlerim. Kırlangıçlar meşe ağacına tüner, kaplum bağalar çitleşirken çıkan ses vadide yankılanır. Ben bilirim o sesi—balta sesinden güçlüdür. Çünkü doğa, bazen baltadan daha gür konuşur.
Kargalar ekmeği kapar, pelidin dibine düşen yağ batağına basarım. Ama hiçbir şey işime engel olmaz. Çünkü bizde mevsimler işi, iş mevsimleri kovalar. Ölüm bile sıraya girer
Bugün kuzular gözümde değil—yüreğimde. Çünkü o sabah kaplum bağaların kabuk kabuğa ses çıkardığını duydum. Derenin kenarında oturmuş, göğe bakıyordum. Meşe ağacına tüneyen serçeler konuşuyordu—bana bir şey diyordu sanki. Ben cevap vermedim, ama dinledim. Çünkü bazen sessizlik, kelimeden fazla anlatır.
Toprağa düşen tohumun üstüne konan solucanı gördüm. Önce yadırgadım, sonra fark ettim: toprak için o da dua, tohum da. Yılanı da gördüm—siyah, uzun, sessiz. Kabağı bırakıp kaçtım—ama dönüp baktığımda yılanın da tarlanın bir kıvımı olduğunu anladım. Bozalı babam kızmadı o gün—gözünü kıstı, sustu. Anladım ki bazen babalar da toprağa benzer— üstünü kazmadan ne sakladığını bilemezsin.
O gün öğle sıcağında Fatma anam yemek yaptı. Yer sofrasını pelidin dibine kurdu. Kaynayan bulgurun üstüne attığı biber tozuyla kokular vadide gezindi—sanki annemin sesi gibi. O sofra bizim bayrağımızdı—taş üstünde ama yürekte sabit.
Gece çökerken hayvanlar sırayla ahıra girer. İnekler yavaş, koyunlar telaşlı, kuzular meraklı. Ben hepsine göz kulak olurum. Babam samanı serer, annem yem kovasını taşır. Ben ise çıra yakarım—çünkü evde elektrik yok. Gaz lambasının titrek ışığında gölgem duvara düşer. O gölge bazen bana benzer, bazen babama.
Yorgan tek, beden çok. Ama biz üşümeyiz—çünkü kolektiflik sadece gündüz değil, gece de sadakatle paylaşılır. Annemin sesi fısıltı gibi: “Yarın erken kalkacağız, Irbeğem, helkeyi unutma.” Ben başımı yorgana gömerim, ama kulağım dışarıda: rüzgârın sesi, kuyudaki suyun yankısı, ve bazen… meşe ağacına tüneyen serçelerin gece türküsü.
Çamaşır küllü suyla yıkanır, saç killi toprakla ovulur. Ama biz temiziz—çünkü doğa bizi kendi diliyle arındırır. Karganın ekmeği kapması, pelidin dibine düşen yağ— hiçbiri bizi durdurmaz. Çünkü bizde ölüm bile işin sırasına girer.
Gece çökerken hayvanlar sırayla ahıra girer. İnekler yavaş, koyunlar telaşlı, kuzular meraklı. Ben hepsine göz kulak olurum. Babam samanı serer, annem yem kovasını taşır. Ben ise çıra yakarım—çünkü evde elektrik yok. Gaz lambasının titrek ışığında gölgem duvara düşer. O gölge bazen bana benzer, bazen babama.
Yorgan tek, beden çok. Ama biz üşümeyiz—çünkü kolektiflik sadece gündüz değil, gece de sadakatle paylaşılır. Annemin sesi fısıltı gibi: “Yarın erken kalkacağız, Irbeğem, helkeyi unutma.” Ben başımı yorgana gömerim, ama kulağım dışarıda: rüzgârın sesi, kuyudaki suyun yankısı, ve bazen… meşe ağacına tüneyen serçelerin gece türküsü.
Çamaşır küllü suyla yıkanır, saç killi toprakla ovulur. Ama biz temiziz—çünkü doğa bizi kendi diliyle arındırır. Karganın ekmeği kapması, pelidin dibine düşen yağ— hiçbiri bizi durdurmaz. Çünkü bizde ölüm bile işin sırasına girer.
Sabahın ilk ışığında vadide bir ses yankılanır—kaplum bağaların çitleşme sesi. Baltadan güçlü, yankıdan derin. Ben bilirim o sesi. Çünkü doğa, bazen kelimelerden önce konuşur. Kırlangıçlar meşe ağacına tüner, serçelerle fısıldaşır. Ben de onlara katılırım—sessizce. Çünkü bu ova, sadece insanın değil, börtü böceğin, dalın, yaprağın da romanıdır.
Kuzeyde Bal Duvar’dan biri gelir—kipriti bitmiş, kirit çöpü almaya. Batıdan Yelerlerin yerinden bir kadın çıkar—su bitmiş, almaya gider. Bizim evde Irbeğem, saat başı Garaçayır’dan su taşır. Her biri kendi yolunda, ama aynı kıvımda. Çünkü bu ova, kolektif bir yorgandır— herkes bir ucundan tutar.
Bükteki çiftçiler ıslıkla haberleşir. Dere kütürder, taşlar konuşur. Ben toprağa bakarım—kara sabanın ardından çıkan solucanlara. Tohumları yerler, ama ben kızmam. Çünkü onlar da tarlanın dostudur. Doğa, düşman yaratmaz— sadece denge kurar.
Ovada zaman saatle değil, saban iziyle ölçülür. Güneşin doğduğu an, bizde vites 5’tir. Mevsimler birbirini çağırmaz—kovalar. İlkbahar gelir gelmez saban vurulur, yaz güneşiyle fasulye serpilir, sonbaharda dutlar silkelenir, kışın külle yıkanan yorgunluk gaz lambasında kurur.
Ölüm bile sırasını bekler bu köyde. Çünkü önce mısır toplanır, sonra badem çatlatılır, sonra gelen varsa uğurlanır. Ama hayat—durmaz. Annemin ellerinde toprağın sıcaklığı, babamın alnında güneşin öpüğü ve benim gözlerimde doğanın hiç susmayan sesi.
Her şey işlevde eşit. Kırılan su kabağı da, ter içinde patlayan kara lastik de… Hepsi bu romanın bir parçası. Ve ben—İrbeğem—yazar değilim, sadece dut yaprağında iz bırakan bir kıvımım

İbrahim Şahin 2
Kayıt Tarihi : 4.7.2025 22:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!