Yörük Güzeli – 1943 Yayla Defteri
Çolak Hasan 27 yaşında yazmıştı bu şiiri. Köyün tepesindeki tuluk seslerine karışan bir bakışı anlatır. Kızın adı söylenmez—çünkü söylenirse büyü dağılır. Ama dizelerde belli:
“Yanağını yanağıma değdir / Kalp görmedi böyle güzeli.” O dizelerde at yelesi gibi uçuşan saçlar, şalvarın kıyısından sarkan nar çiçeği, susarken bile sitem eden gözler vardır. Hasan o yıl hiç evlenmemişti—çünkü kalbini dörtlüklere nişanlamıştı.
🪵 Kesik Ardıç’ın Ağıdı – 1957 Adalet Defteri
Bir cinayetin değil, bir adalet kaybının belgesidir bu ağıt.
“Silahım kaldı taşında / Toros kızar başında…” Delileroğlu'na yazılmıştır ama hedef devlettir. Hasan, yalnızca dostu için yazmaz; susan köy için, adını bile duymamış torunlar için yazar. Bu ağıtın sonunu yazamadığı bilinir—çünkü gözyaşı defterin ucuna damlamış, harfleri silmiştir. Yarım kalmış ağıtlar, halkın vicdanına mühür olur aşkım.
🍁 Öğretmene Ağıt – 1963 Kayıp Gün Defteri
Abdullah Erden. Bayram sabahı kaza yapıp ölen idealist köy öğretmeni. Hasan onun için şöyle der:
“Okul açılmaz artık burada / Zil sustu, çiçek konuşmaz.” Bu ağıt şiir gibi değil, sessiz bir tabut gibidir. Yalnızca bir öğretmeni değil, bir kuşağı gömerken yazılmıştır. Sandıkta bu sayfanın üstüne sadece üç harf kazınmıştır: R.A.H. (Ruh-u Asude Huzura Eriyeydi…
İbrahim Şahin 2Kayıt Tarihi : 3.7.2025 00:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!