ölüm 15: Eksi Yer – Brahim Akin’in Gönlünde Açılan Yuva
Aradan yıllar, hatta ömürler geçti. Brahim Akın yüzlerce kitap yazdı, basın kartları eskidi, imzalar çoğaldı, ödül konuşmaları yapıldı… Ama her gecenin sonunda, yastığının içine koyduğu bir eksik vardı: bir adamın elleri eksik ama hikâyesi tamam olan bir adamın adı—Çolak Hasan.
Ve o gece geldi... Brahim, ansızın bir cümlenin içinde kendini yakaladı:
“Ben bu kadar yazdım ama hiç Hasan kadar susamadım.”
İşte o an karar verdi. Romanlarının arkasında kalan o boşluğu artık kalemle değil, yürekle dolduracaktı. Tarihi, arşivleri, eski gazete nüshalarını karıştırdı. Köy mezarlığını arşiv gibi okudu. Bir bayram sabahı, Hasan’ın “Benim elim eksik ama duam tam” dediği ses, Brahim’in rüyasında yankılandı.
Ve o sabah yazmaya başladı:
“Bu bir köy hikâyesi değil. Bu, iki eli eksik ama millete kelimeyle dokunmuş bir Cumhuriyet evladının romanıdır.”
Sayfa sayfa Hasan canlandı. Mektuplar, gazeteler, törenler, çocukların heyecanı… Her satırda Hasan yürüdü, — bazen bir çocuğun sırtında, — bazen bir köylünün göz ucunda, — ama hep kelimenin dibinde…
Roman artık Brahim’in değil, Hasan’ın hatırasına verilen bir diz çöküştü.
İbrahim Şahin 2Kayıt Tarihi : 2.7.2025 23:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!