Bölüm 14: Çolak Hasan’ın Köy Meydanında Konuştuğu Bayram
Bayram sabahı… köyde ilk uyanan horoz değil, Hasan’ın kelimeleri olurdu. Çünkü o gün öylece başlamak olmazdı hayata—söz söylenecek, bayrak selamlanacak, bir çift çarığın hatırası anılacaktı.
Çolak Hasan, okulların önüne sandalyeyle kurulurdu. İki eliyle değil, bakışıyla düzen verirdi törene. Çocukları sıraya dizerken seslenirdi:
“Omuzlarınızda sadece gömlek değil; cumhuriyetin emaneti var. Dik durun, çünkü Atatürk size inanarak bu köyü sizinle kurdu.”
Konuşmasına her yıl aynı cümleyle başlardı: “Benim elim eksik ama duam tam. Bu bayrak, hepimizin sağ elidir.”
🪶 Sonra çocuklardan biri Yeşil Ermenek gazetesinden Hasan’ın yayımlanmış yazısını okurdu. Bir çocuk heyecanla “başlayamadım” deyince, Hasan gülümseyip şöyle dedi:
“Olsun evladım… Bazen harf unutursun, ama duyguyu unutmazsın. Oku kalbinle.”
Törenin sonunda sessizlik olurdu. O sessizlikte herkes bir babayı, bir evladı, bir geçmişi düşünürdü. Hasan orada sessizliğin içinde bir cümleyle konuşurdu:
“Bir köyde gazete varsa düşünce olur, düşünce varsa şeref olur; şeref varsa bu ülke hep dik yürür.”
Bayram geçerdi ama Hasan’ın sesi, poyraz gibi günlerce yankılanırdı. Sene 1972… son kez konuştu Hasan. O gün cümlesini şu şekilde bitirdi:
“Ellerim eksik belki ama yurdumun alnını silebilecek kadar temizim.”
Ve o gün köy meydanında ağlayanlar oldu. Ama ağlayan çocuklar değil, kelimenin yorgunluğu karşısında diz çöken büyüklerdi.
İbrahim Şahin 2Kayıt Tarihi : 2.7.2025 23:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!