Körpınar’da keklik vurulmuş, ama asıl hedef oy sandığıymış. Hüsamettin Öğretmen sabah 07.30’da yeğenlerine çay değil, “koltuğu” ikram etmiş. Rakip partinin seçmeni gelmiş, o da demiş ki:
“Hoş geldiniz, sandıkta değil, gönülde yarışırız.”
Köy kadınları don dikmiş, ama biri yanlışlıkla “oy pusulası cebine” fermuar koymuş. Seçim günü herkesin donu sağlam, ama fikirler uçuşuyor.
Mizah Kıvısı 1: Mahmut sandık başında oy kullanırken “Hocam, bu pusula neden ıslandı?” demiş. Öğretmen gülmüş:
“Evladım, o senin terin değil — demokrasinin buharı.”
🎭 Mizah Kıvısı 2: Fadime sandık görevlisi olmuş. Her oy pusulasına mühür basarken “Ben bu köyün kaderini mühürlüyorum,” demiş. Mahmut dayanamamış:
“Fadime, senin mührün sadece pusulaya değil, kalbime de bastı.”
Haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Devamını Oku
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta