Kış Şiiri - Nihat Akarslan

Nihat Akarslan
13

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kış

KIŞ

Kış başladı alnımın tam üstünden
ne üşütür ne soldurur
ne güldürür ne durdurur
bir kış başladı serinden..
ufuğun da gencecik anılarımın
üzeri kar tutmuş şakaklarımın
bir kış başladı derinden,

nerde kaldı o incecik elin?
gençliğimi avuçlarında tutmak için,
nerde kaldı o çocuksu sesin?
bir samimi sevgi duymak için..
bir kış başladı eskiden,
bir başı gövdeden koparmak için,

Yokluğun bir tipidir bir poyraz,
alır saçlarımı benden koparamaz,
İlle de gördüğüm ne çok sensin ne de az,
bir kış başladı evimden, ısınılmaz..
bir kış başladı buralarda,
peki ya sen.. İyi misin oralarda?

Nihat AKARSLAN

2023

Nihat Akarslan
Kayıt Tarihi : 27.12.2025 14:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bu şiirin hikâyesi, takvimden değil bedenden başlayan bir kışa ait. “Kış başladı alnımın tam üstünden” dizesiyle açılan bu metin, mevsimin dışarıda değil, düşüncenin en ön cephesinde başladığını anlatır. Ne ateşli bir hastalık gibidir ne de ani bir çöküş; üşütmez ama içi soğutur, soldurmaz ama rengini alır. Durdurmaz, güldürmez. Sadece vardır. Serin, sessiz ve inatçı. Şair burada yaşlanmayı anlatmaz; hatırlamanın ağırlığını anlatır. Ufuğa dizilmiş genç anılar hâlâ canlıdır ama şakaklara kar düşmüştür bile. Zaman, eşitsiz çalışmıştır. Anılar genç, beden yorgun. Kış bu yüzden “derinden” başlar; fark edilmez ama yerleşir. Ortadaki sorular bir kaybın değil, bir temasın yokluğuna yöneliktir. İncecik bir el, çocuksu bir ses… Aranan şey bir kişi olmaktan çok, insanı hayatta tutan o saf temas hâlidir. Gençliği avuçlarda tutacak kadar güvenli bir yer kalmamıştır artık. Sevgi, büyük kelimelerle değil, samimiyetle aranır. Ama o da eskide kalmıştır. Bu yüzden kış “eskiden” başlar; bugünü değil, geçmişi kesmek için. Bir başı gövdeden koparmak gibi — akılla kalbin ayrıldığı yer. Yokluk, bu şiirde sessiz değildir; bir poyrazdır. Serttir, esintilidir, dağıtır ama tamamen söküp atamaz. Saçlar dağılır, düşünceler savrulur ama bağ kopmaz. Görülen “çok” değildir, “az” da değil. Görülen, sürekli var olan bir siluettir. Gitmeyen bir hayal gibi. “Bir kış başladı evimden, ısınılmaz” dizesiyle mekân da anlamını yitirir. Ev, korunacak bir yer olmaktan çıkar; duvarlar tutmaz soğuğu. Kış artık coğrafî değildir. Nereye gidilirse gidilsin taşınır. Ve finaldeki soru, şiirin en insan yeridir: “Peki ya sen… İyi misin oralarda?” Bu bir kavuşma isteği değil. Bir hesap sorma hiç değil. Bu, kışın ortasında, hâlâ bir başkasının hâlini merak edebilen bir insanın son sıcaklığıdır. Bu şiir, sevmenin bitmediğini değil; soğuğa rağmen nezaketini kaybetmediğini anlatır. Bazı kışlar geçmez. Ama bazı insanlar, geçmeyen kışlarda bile hâl sorar.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!