Kırmızı Zincir
Tadı ölümün acı, metal gibi keskin,
ve bıçaklar gibi sessiz.
Ölmek istiyorum artık,
her nefeste ciğerlerime saplanan bin hançerle.
Korkma deme bana;
daya hançeri bileğine,
geçir boynuna iplikten kolyeyi;
zaman donsun, dünya çürüsün.
Kâğıdı ıslatıyor kanım,
benden önce ölen umutların rengiyle.
Damarlarımda kırmızı sel,
boynumda izlenen iplik,
ölümün soğuk zinciri gibi.
Öldüm saydım kendimi,
senin beni saydığın gibi.
Hatıralar kül olmuş,
hatırlayamam artık hiçbirini.
Her an, bir çığlık,
her nefes, bir kurşun deliği.
Ölüm mukaddes mi?
Belki de. Ama bana geldiğinde,
hoş geldin deme hakkın yok.
Ya iplik olsun, ya hançer;
ya da hiç var olma.
Kan ve kâğıt arasında,
sessizlik çığlık atıyor,
ve zamanın duvarına kazınmış kırmızı,
unutulmaz, işleyen bir yara gibi.
Ve her damla kan,
beni hatırlatıyor yaşadığımı,
ama ben yokum artık;
yalnızca bir boşluk,
kıvranan bir gölge,
ve ölümün soğuk tebessümü.
Halim Yusuf Pilavcı
17.11.2024
Halim Yusuf PilavcıKayıt Tarihi : 19.11.2025 13:46:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!