http://nurtenaltinok.azbuz.com
2
Hiç kırmızı ayakkabım olmadı benim
Arife geceleri yastık altına sakladığım
Gidip, bir çift alsam şimdi
Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin;
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Devamını Oku
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Hiç aklıma gelmedi çocukluğumu
Bayramlık bir elbise gibi asmak kapı arkasına
Alır geçirirdim şimdi sırtıma
Ayakkabılarımı da ayağıma
Hiç aklıma gelmedi! ....Çok güzel!şiirlerinizi beğeniyle okuyorum.
ne kadar alsakta yaşamı koynumuza,hal mahcubuz yaşayamadığımız çocukluğumuza..
kutluyorum güzel şiirinizi. saygı ile
her şey zamanında güzel değil mi şairem saygılarımla baki selamlar
cocuklugumuz ne zaman elimizden uctu gitti anlayamadik.
guzel bir siir, kutlarim.
şimdi bir kırmızı ayakkabı giymek zamanıdır....
geç kalınmışlığa ayaklardan özür dilemek zamanıdır....
kıymetini bilmek zamanıdır belkide....
yüreğinize sevgilerle.....
Benim kırmızı ayakkabılarım çok oldu ama, bana bir şeykazandırkadı ki. Kaleminize sağlık.
bu şiirin okur hikayesi;
küçük kıza annesi,ayakkabılarını hep o kapalıçarşı'daki ayakkabıcı amcadan alırdı:) küçücük bir dükkan..hakiki deri kokusu.. iki minik iskemle..mutlaka boş bir çay bardağı..küçük bir merdiven( üst kattaki minicik depoya ulaşabilmek için)..beyaz saçı ve pos bıyığıyla,şirin bir istanbul delikanlısı;ihtiyar delikanlı:) belki bir çift ayakkabıydı,bu adamın gözleri.. giyenin,giydiğinde biraz kalbinin topuğunu vurduğu..
küçük kız ,her okul alışverişi öncesi (ve bazen de paraları oldukça bayramlarda) uğrardı annesiyle bu dükkana..her seferinde dükkandaki birbirinden güzel ayakkabılara bakar,sonra içlerinden en ucuzunu işaret ederdi mahçupça.kalbi her zaman,soldan ikinci raftaki parlak kırmızı ayakkabıyı istese de,utanır söyleyemezdi annesine..hem belki annesinin bir dahaki sefere daha çok parası olurdu,kimbilir.o günü beklerdi işte!..
o günlerden biri miydi,kadın hatırlamıyor şimdi.. yine kapalıçarşı'nın o küf,halı,deri ve en çok da çocukluk kokan günlerinden birinde varmıştı kapısına annesiyle birlikte küçük kız,ayakkabıcının.. varmıştı varmasına ama.. dükkanda bir sessizlik..camekanda gazete kağıtları..hayata karşı,yakışıksız bir hüzün..şaşkınlık..ama ama ama ya kırmızı ayakkabı..!!
küçük kızın müstakbel kırmızı ayakkabılarıyla birlikte,babacan gözlerini ve beyaz pos bıyıklarını da yanına alarak çok uzaklara gitmişti meğer bizim ihtiyar delikanlı ayakkabıcı..ondan geriye ilk kez ucu kalbine dokunan bir 'ölüm' kaldı ,küçük kıza..
hiç kırmızı ayakkabısı olmayacaktı küçük kızın..yıllar yıllar sonra bir sürü ayakkabısı ve parası olsa da..
...
beni o ana sürükledin şair..bilmem şimdi ben sana teşekkür mü edeyim..sitem mi..şimdi böyle sızladığım ve sızlandığım için..
teşekkür ederim...........çok teşekkür ederim...sevgilerimle şair..
insan ne zaman büyür düşünüyorum..(şiir düşündürdü işte! o yüzden buraya yazıyorum!) insan, ilk ne zaman büyür..
Şaire lütfen mazur görsün ama inansın ki şiiri okuduğumda dede korkut müzikleri geldi aklıma..
serbest çağrışım diyelim..
dünya benim diyenler
ecel aldı yer gizledi
fani dünya kime kaldı
gelimli gidimli dünya
son ucu ölümlü dünya
müşterek duygularımızı ifade eden bir usta şiiri... başarılar
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta