Niçin çekmiyor ellerini adamlar
Güz niçin katresini sokağımdan
Gün, hep aynı ezgiyle ağarıyor odama
Dünyadan silik bir çarşıyla
Dedim, benim harcım değil bu dünya
Değil yarınların gölgesi eril salkımlarıyla
Çünkü ispinoz kuşlarını sevmiyor çağım
Öpmüyor bir lavantayı eğilip kokusundan
Çok değil
Dün değil
Üç arşın uzaklıktadır su
Günde bin defa bin defa damıtılmak arzusu
Avuttuğum cansuyum, tutunduğum dilek
"O" doğusunu bile dermediğim yurdumdan...
Soyumun kırık uykusuna yattığım bir akşam
Bilmiyorum ölülerim mi, ceninlerim mi geçiyor kapımdan
Doğrusu dünya, anamı kırk kere taradın sen
Kırk kere babamı şehrin uzak yamaçlarında
Gözlerimi avluya çıkardığın her akşam yıldızları saydım
Saydım ki, bir şiir bile yazabilirdim istesem nereden ışıdıklarına
İstesem bir düş, özgürlük şarkısı kırışmış ranzamda
Harlı bir nakaratın geçişi var uykularımda
Sımsıcak, dipdiri, sırça sırça
Ve gökte kızıl bir kan gibi duruyorken ayın on dördü
Uyuyorum uyanıyorum
Penceremin önü Varshavianka!
Kayıt Tarihi : 20.1.2021 00:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Avuttuğum can suyum, tutunduğum dilek
akşam çay içerken okumak için
TÜM YORUMLAR (4)