Loş bir salondayım.
Zamanın paslı saatleri durmuş duvarda.
Ne ileri gidiyor ne de geriye sarıyor zamanı
İçimde bir sızı,
susmuş kalabalığın fısıltısı.
Sanki yıllardır anlatacak bir şeyim var da
kimse "anlat" dememiş.
Gülüşlerim eksik,
başkalarının neşesiyle umut bulmuş yüreğim.
Ve gecenin orta yerinde,
içimde duran o koca boşluk,
sessiz bir tiyatro sahnesi.
Her bir dekor yerli yerinde
ama oyuncu yorgun.
Ne yapsa söze başlayamıyor.
Ve şimdi,
bir tarafı kırık bir sandalye gibi gıcırdayan kalbimle
perdeleri aralıyorum:
Ey ahali!
Bakıyorum da kırgınlıklarımı dinlemeye gelmişsiniz...
Komedi programı mı bekliyordunuz yoksa?
Kusura bakmayın, efendimiz.
Benim anlatabileceğim komediler
parçalanmışlıklarımdan ibaret.
Güldüğünüz her anı
duyulmayan çığlıklarıma çarpıyor belki.
Ama ben susuyorum artık.
Çünkü ne zaman içimi açsam
birileri dekoru beğenmiyor.
Işıklar sönüyor,
perde kapanıyor.
Hayır, hayır efendimiz!
Alkış istemiyorum.
Küflü sesimi sessizce dinleyin, yeter…
𝒫 𝑒 𝓎 𝓇 𝑒 𝓋.
#gulersaki #kırgınlıklarsahnesi #edebiyat #siir #peyrev
Güler ŞakiKayıt Tarihi : 26.7.2025 13:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!