Kırgınlığın İçinden — yeniden
Kirpiğime düşen her damla
omzuma çöken bir gece gibi ağır.
Bir köşeye kıvrılıp silinmek istiyorum;
görülmeden, duyulmadan—
çünkü tükeniyor içimde insan kalmak.
İhanet, adımı bilen bir anahtar gibi
içeriden çevrildi kilidimde.
Sırtımı dayadığım omuzlardan geldi sızı;
meğer yakınlık, hançeri
daha derine taşıyan kısayolmuş.
Güven neydi?
Bir söz değil, yürürken çatırdayan cam bir köprü.
Adım attıkça ses verir,
bakmazsan yok olur,
bakarsan da kırılır bazen.
Sanırdım ki arkama döndüğümde
birinin gözü bende kalır.
Öğrendim:
dikkat etmediğin yöne
en derin çizgiyi bırakanlar saklanır.
İçimde büyüyen suskunluk
kış gibi katı,
dip akıntısı kadar karanlık.
Kelimelere de küstüm;
yarı yolda nefesi kesilen
yol arkadaşları gibiler.
Kaçmak istiyorum bu gürültülü ıssızlıktan.
Biliyorum, nereye gitsem
izimi benden önce varacak ihanet.
Bir kez kırıldı mı güven,
gök alçalır, sokaklar daralır insana.
Ve ben kırgınım;
onlara,
kendime,
bir de “güven” diye adı güzel
kapımı ardına kadar açtığım rüzgâr
Kayıt Tarihi : 4.9.2025 20:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!