Bir –iç- alıp dönüyorum şiire,
-ki- diyor mısra…
şaşkınım….
sen şair! dinle gizini,
mitolojik bir ezgi çalıyorsa;
bil ki lir yapma vakti gelmiştir
şiirinin sesini….
ve Dyonisos iç sunar kadehinden;
ateş doğdum ey şair!
susku kattım içine,
alev olsun yüreğin;
düşsün avcuma salkım…
yalvarırım susma artık,
ver bana da gizini! ...
ki üzüm(!) kalsın dizenden
nymphe kattım mısramdan,
aktım kadehine
yudum-yudum iç gizimi
ey Dyonisos,
dinle!
ki aksın gizim merkürden
yıldız yağmur olayım….
-mahzeninde yıllandım- der şair
kokum keskin, bilesin! !
yürek fıçımın tıpası,
sus vuruyor dilime….
ah açılası mısralar;
çıkar karanlıklardan gizimi,
sun kadehte sözümü,
ki içsin şiir özümü! ! !
-Apollon- der Nietzsche;
dur! !
bul gizini ey şair!
esrik bir dişidir şiir;
soy onu, soyun.
ki suskuna bilgelik aksın
ışık düşmüş sözünden…
ikinci kapının eşiğinde,
doğuyorum gözümden…
hıçkırık katsam böğrüme;
-nafile-
ıslanamaz ki yanağım
düşemem kirpiğimden….
dinle insan giz diyorum! ! .....
biliyor musun?
ey giz! ....
sun bana mavini....
ki bulsun karanlığım titreyen bedenimi.....
eeeyyyyy giz! ! !
sustuğun yer midir ki mısra mısra efsununu koklatan? ....
-soyun- der şair,
kendine soyun;
ki giz aksın mısrana...
gözünde tuzlu bir mavi olsun hüzün.....
denizimde ıslansın yüzüm........
yer oynuyor altımdan,
dil vurunca kadehe…
yıllanmış mahreminde,
toz bulurum şiirin;
dokununca titrerim
mısraların gizine…
ateş düştü kanıma,
duramaz ki yüreğim….
-hadi vakit - der şair
sevişelim…
-Sarhoşmusun?
Evet….
-Yaslan şiirime,
bu sokaklar yabancı sana...
susmak istiyorum hey breee! ! !
avazımın çıktığı kadar sus sürmek kirlenmiş sokakların
mısra düşmemiş kaldırımına! ! !
[Oysa alışkın değildir sokaklar,
korkar kaldırımlar…
Gecelerse şiir-şaşkın…]
-İzliyorlar şair,
Sus(ma) !
Uyanmış kör mahalle,
Sarhoşsun –şiire uy(ma) -…
Anne! .... Anne! ! !
Uyan bak! !
Şiir çıplak!
Sendeliyor sokak lambaları! ! !
Üryan mısra düşmüş karanlıktan; Anne! !
Şiir çıplak!
Şair çıplak!
Sevişiyorlar güpe-gece(!) ! …….
ve ben bilgeliğini bulduğum Apollondan,
kadeh olup Dyonisos’a;
ademden kalma son yaprağımı da atarım şiire,
heyhat! !
sarhoş-bilge
giz akıtır mısralarımın olgunlaşmış yasak meyvasına,
göz kırparım çocuğa ve
salkım saçak bağ bozumu
şiir susarım…..
Kayıt Tarihi : 25.8.2004 23:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Şair çıplak!
Sevişiyorlar güpe-gece(!) ! …….
Bu kalemi seviyorum..
Şiir sus :)
kadeh olup Dyonisos’a;
ademden kalma son yaprağımı da atarım şiire,
heyhat! !
sarhoş-bilge
giz akıtır mısralarımın olgunlaşmış yasak meyvasına,
göz kırparım çocuğa ve
salkım saçak bağ bozumu
şiir susarım…..
sus ve şiir yazz
yazz
....şair dostum ,mitolojik güzelliklerde şiirle harika yolculıuklara çıkardınız dizelerinizle.....emek ve beyin ,entellektüelizm ve duygular ne güzel sentezlenmiş....çok çok özel bir şiir sunmuşsunuz şairler sofrasına .....tadına doyamadık,usunuza sağlık...
ateş doğdum ey şair!
susku kattım içine,
alev olsun yüreğin;
düşsün avcuma salkım…
yalvarırım susma artık,
ver bana da gizini! ...
ki üzüm(!) kalsın dizenden
evet,susmalayız şiir çoğalıp gelmeli içselliğimizden:))) şiir tadında kalın.yüksel özbek
TÜM YORUMLAR (4)