Kıpırtı Şiiri - Ömer Altun 2

Lahza lahza tükenen zamanın herhangi bir anında seninle olmak vardı
Tezgâhlarda elma seçmek
Soba başında lale koklamak
Dolunay sefasında gözbebeklerimizde kaybolmak…

Kuzunun kurdu dolandırdığı günler
Koyunlar vezir
Sessiz ol
Köşe başında öldürülüyor bir çocuk
Haftalık yevmiyesini verilmemiş işçinin
Kırmızı ışıkta mendil satıyor kırmızı başlıklı kız
Bir de kendini beğenmiş pamuk prenses vardı çirkin mi çirkin…

Yorgun vagonlar hırpalanmış
Cümle anı hatıra çürümeye meyilli
Taze simit kokusu fikri eskimiş
Çay şart azizim biraz da tebessümün
Terazi üç gram eksik olmuş ne çıkar
Kim çalacak yoksa
Hem hırsızlık zor meslek
Sahi kalbim nerede?
Akıp giden zamanın herhangi bir yerinde seninle olmak vardı şimdi
Ne çok şey istedim Allah’ım sen kâfisin Sen ver
Çevirme dualarımı, yaralarıma şifa et...

Uyuşuk sabahların örtüsü siliniyor bir şiir boyu gözlerimden
Havada is kokusu var
Yürekler yangın
Alıkonulmuş bülbül
Gül ah u zar ve nedamet
Hüznün karnavalında elem şerbet
Devadır sevda her bir derde
Ruh ne yapsın ten ağrısını
Kendisi ateşte
Seninle olmak vardı şimdi
Bir çiçek rayihasında parçalanmak
Usul usul rüzgârlarda dağılmak…

Unutulmuş mısralar aklımı ladesliyor
Tercümesi yanlış kelimeler özlüyorum sokağında kayıp
Ne garip bir tesadüf
Merhaba mendillerini getiriyor bulutlar
İçerisine işlenmiş ismin ve ismim
Gazeteler ayrı bir dert bulunmuyorlar artık
Köşede yangınım var
Aklım aklını kesiyor
Fikirlerim terhisi verilmemiş firarin
Seninle bir an geçirmek vardı
Çatlayana dek ayaküstü sohbet edip sükût etmek...

Sessiz ol gözetleniyoruz
An itibari ile sevişlerimiz kayıt altında
Belki de biz
Erken doğanlar saffındayız
Nereden bilecekler bizi
Yapma böyle
Alma aklımı başımdan
Belki de dokuz ay on gündür bize sancılanıyordu toprak
Şartlı tahliye sayılarında da artış yaşanıyor
Tezgâh altlarında aşk perişan
Hadi gel
Kamera arkası gülüşlerimizi alıp gidelim
Tükenelim zamanın çarkının kırıldığı yerde…

Seninle bir an geçirmek vardı şimdi
Hiç kıpırdamadan uykunda seni izlemek
Dokunmadan yanaklarına seni sevmek
Rüzgârları, yağmurları sesine hapsedip dudaklarını dudaklarımla okumak
Sevgilim seninle bir an lahza lahza tükenen zamanın herhangi bir anında bir an yaşamak vardı…