Havada uçuştu vefanın tüyü,
Kime ne söylerim kime ne derim.
Çok görüldü bana Çobanbey köyü,
Kime ne söylerim kime ne derim.
Akıl hocası var: derin ders verdi,
Git diyen sahtekâr murada erdi.
Oysa benim gönlüm sayar severdi,
Kime ne söylerim kime ne derim.
Çevrildi pusula sırtın başına,
Nedamet doldurdu bulgur aşına.
Aferin yazılsın mezar taşına,
Kime ne söylerim kime ne derim.
Bulutun üstünde burnunun hızı,
Akıl dane oldu Hunu’lu kızı.
Âlim etti başa cahil arsızı,
Kime ne söylerim kime ne derim.
Vel hâsıl gurbetmiş benim kaderim,
Mevla hak koymasın niyaz ederim.
Gurbetten gelmiştim yine giderim,
Kime ne söylerim kime ne derim.
Sebep olan dostlar Allah’tan bulsun,
Terk ettim köyümü onların olsun.
Sabır et ey gönlüm ahrete kalsın,
Kime ne söylerim kime ne derim.
Evladım saydığım yeğenler vardı,
Safa hariç derim gerisi kardı.
Eyüp’ün bu yüzden içi karardı,
Kime ne söylerim kime ne derim.
Eyüp Şahan
Ankara 11.12.2012
Kayıt Tarihi : 16.1.2013 22:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!