Sınır tanımayan bir beraberlikle yoğruluyorum,
Uykudaki memenin seğirmesiyle titriyor,
Yataktan kalmak için kapıya bağladığım ipe tutunuyorum.
Her şey uzakta, kadının dokunulmamış hatlarını andıran ay kadar uzakta.
Portmantoda asılı yağmurluk çaresiz, yaz gelmiş
Çaylar balçıkla dolu, erimiyor şeker taneleri
Küçük çivinin üzerindeki sineklik kadar gaddarım,
Önüme geleni ezmeye çalıştığımdan söz etmiyorum,
Düşlerdeki düşüşler gibi, itici olmak,
Güç yanında beyinle özdeşim
Bembeyaz bir bulutu yönlendiriyorum çevreme
Altında donuyorlar, ıslak ıslak uyanıyorlar
Bir de usulsüz kalkışlarını sana bağlıyorlar,
Hemen kılıfın hazır, sana, içine girip çıkamamak kalıyor.
Üzücü bir çoğunluğun altında kalmaktan korkmuyorum,
Beni ve benim gibi beyinlerin ağlamaklı yola düşmelerinden,
Üzücü çoğunluğun, ezici ve yıkıcı bir çoğunluk olmasından korkuyorum.
Tam yedi kapılı bir hanedeyim,
Ceviz kabuğunun içinde, hasta ve yorgun savaşçı olarak
Mücadeleye hız kazandırmaya çabalıyorum.
Sigaranın dumanı usulca havaya karıştığı an,
Ben konuşamıyorum, anlam veremiyorum.
Sinsi bir yarasa deşiyor, yaralı dokuları.
Neruda’yı görüyorum, bulutların karanlığında,
“...nice sevip nice yürümekten doğar kitaplar...”*
“...şimdi vakit çok geç anlamak için ve boşaltmak için acının
bardağına gecikmiş ve billur gerçeği...”**
“...çiçeğe durur her şey ve güneş bilmez yara izlerini.”***
“...suyun gençliğiyle gencim,
zamanın yavaşlığıyla yavaş,
havanın saflığıyla saf,
gecenin şarabıyla karanlık...”****
PABLO NERUDA KARA ADA ŞİİRLERİ
(*) : “BÜYÜLEYİCİ SANAT”
(**) : ”KISKANÇLIK İÇİN”
(***) : ”AŞKLAR: DELIA (II) ”
(****) : “BENİMLE DOĞAN”
Kayıt Tarihi : 7.6.2002 16:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!