30.06.2000 / İstanbul-Ankara-Bursa-Kahramanmaraş
Mürekkep geride bırakıyor tortusunu
Aynı kan gibi
Zihinler yenmiş ekin yaprağı
Odadaki fil taptığı
Bilseydi insanoğlu
Bilseydi bakireliğin korkusunu
Ne kadar ağırdı sarınmak örtüsünü
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Zıtlıklar ne içerimizde ne dışarımızda hiç bitmiyor anlaşılan, ne zaman teke uyanırız?
Gönlüne sağlık kardeşim.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta