Gece,
Bir karabasan gibi çöreklenir yamacıma
Sonra ölüm fısıldar adımı sana
Ben ki güzden geçiririm rüzgarları
Temmuzlar düşmedi hiç payıma
Vuslatı bir ben bilemem
Hiç kavuşmadım sana
Adımız aynı anda anılmalıydı ama
Ve mutlaka yakışırdı yanyana
Suskun bir merhabayım ben.
Yıldızlar bile yoruldu bana yol göstermekten
Ama yine de,
Bir dua gibi uğulduyor içimde ismin
Bir dua gibi yarım,
Bir dua gibi uzak..
Avuçlarını aç göğe, umutlar dolabilir avuçlarına.
Hoşçakal.
Sus biraz daha
Ne çok susuyoruz merhabalara..
Çakmağımı kayıp ettim
Hasret çok yakında
Ben ki gece ile geçerdim gündüzlerden
Kasım'a durdu hep kapım
Ve sımsıkı, ardına kadar açık
Upuzun bir elveda mevsimim.
Kendime doğru yürüyorum
Ve her yolun kıyısında senin yüzün
Bir ağaç gövdesine kazınmış ismin gibi
Hiç silinmedi benden
Kayifeli acılardan dik yokuşlara..
Ay usul usul inerdi tepelerden
Hasret sayılmaz
Ve bilmem kaç mil uzağımda
Vuslatı bir ben bilemem
Bir şeyler olmaydı
Bir papatya falına inanmalıydım
Ve ne zaman sona kalsam
Sevmiyor çıkıyordu falıma..
Bu son kez sevmelerim.
Ben sizleri,
Ve geceyi,
En çok onu severdim
Ve korarım yalnızlıktan
Vuslat uzağımda
Bana kalan, apansız karanlıklar
Ve ben korkarım karanlıktan
Bana türküler söyle.
Korkuyorum.
Nasılsın anneciğim?
Sevgilim şimdi nerede nefesin?
Yüzüme değdikçe rüzgar
Bana senden başka
Bana senden sonra
Ve senden sonra
Sonra senden önce
Hep kırık bir zamanda
Gözlerimi kapattım
Alışamıyorum bu dünyaya..
Haziran 2025
Mahmut Sezai AltundağKayıt Tarihi : 19.6.2025 11:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!