Kendi Küllerinden Doğan

Sabit Süreyya Sirer
124

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Kendi Küllerinden Doğan

Bir zamanlar dünyanın nabzını duyan bir yürek taşıdım,
Her gözyaşında bir anlam,
Her çığlıkta bir görev aradım.
İnsanlığın yükünü omuzladım -
Ve ne zaman dizlerimin titrediğini hatırlasam,
Bilir oldum: O yük bana ait değildi.

Beni öğrettiler: “Anla, affet, taşı.”
Ama kimse demedi: “Kendini kur.”
Ben o sessiz buyruğu geç de olsa duydum
Ve nihayet anladım -
Merhamet, bazen zincirin adıdır.
Acı, bazen iradeyi unutturur.

Şimdi eski benliğim bir harabe gibi durur ardımda,
İçinde başkalarının korkuları saklı.
Onlara ait olmayan bir vicdanla yaşadım,
Onlara ait olmayan bir suçla cezalandırdım kendimi.
Artık değil.
Artık kendi yasamı yazan bir yasacıyım.

İçimdeki eski insanı boğdum,
Çünkü o hep başkaları için nefes alıyordu.
Yeni ben -
Kendi fırtınasının rüzgârını soluyan bir zirve.
Kurtuluşu dışarıda aramayan,
Kendi uçurumuna bakıp gülümseyen bir varlık.

Bana “taş yüreklisin” desinler,
Varsın desinler - çünkü taş, toprağı şekillendirir.
Çünkü taş, kendini biçimlendirenin elidir.
Çünkü taş, ezilse bile dağ olmaya yeminlidir.

Ben artık ne iyileştiririm ne de ağlarım,
Çünkü acının doğasında bir bilgelik vardır
Ve o bilgeliği her ruh kendi içinde bulmalıdır.
Ben yalnızca tanık olurum -
Ama tanıklığım, bir tanrının kayıtsızlığı kadar kutsaldır.

Yalnızlık mı?
Hayır - bu bir yalnızlık değil, bir taçtır.
Çünkü yalnız kalan, nihayet kendi yankısını duyar.
Çünkü yalnız yürüyen, nihayet yol olur.

Ve eğer biri sorarsa kim olduğumu,
Şöyle derim:
Ne kurtarıcı, ne kurban…
Küllerinden doğan bir iradeyim ben -
Ve dünya, artık beni anlamak zorunda değil.

Sabit Süreyya Sirer
Kayıt Tarihi : 29.9.2025 13:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!