Önceleri hayat toz pembedir,
Zenginlik; kişinin kalbindedir.
Lâmba ışığında aranmalı,
Eller güler hiç inanmamalı,
Mutluluk; yok denecek kadar...
Fabrikaya işe girdim diyerek,
Ayrıldım doğduğum yerden, arkana bakmadan,
Belki pişmanım ama diyemiyorum,
Rahatsız oluyorum.
İnce ince düşünürken, niye geldim diyorum?
Kenan! Kenan diyorum kendime...
Fabrikaya gireyim diye,
Ellere uyup huzursuz oldum.
Lanet ettiler diye,
Evimden, barkımdan oldum.
Kaderim buymuş diye,
Tatlı dilimden oldum.
Bir bahar akşamıydı,
Güneş henüz batmıyordu.
Yarını bekliyorduk,
Umudumuz yoktu sevgimizden...
Sevmiştik boşuna...
Ayrılıklar girmişti araya...
Şen olsun gönlün,
Üzüntün hayalinde olsun,
Kader bırakmaz seni,
Rahat olmaz yüreği,
Acıdır hayatı...
Nabzı attıkça kahrolur
Belki bir gün,
Elinle saçlarına dokunsan,
Lâleler sümbüller ve tüm çiçekler,
Güzel günler seveni bekler.
İnleye inleye biri ağlıyor bak.
Nabzını yokla onun, git yanına!
Gurbete geldim geleli,
Uzun, bitmez geceleri,
Rahat olmaz gönülleri,
Bazı ağlar, bazı güler yüzleri.
Eller anlamaz bizim dilleri
Terk etmek acı, doğduğum yerleri
Trakya'nın yolları taştandır taştan
Gözlerimin yaşı dinmiyor ağlamaktan
Trakya'mdan ayrıldığım zaman,
Hep diyorum ayrıldım anadan, yardan
Güzel Trakyam! Ben sende doğdum
İlim için gelsem sana,
Himaye eder misin?
İlim için yol almışım
İlminden verir misin?
İlmi olup da vermeyen,
Haykırdım duyan yok.
Ak saçlarıma düşen akla,
Sayıklıyordum hâlâ,
Tan ağırırken.
Aldılar yatağımdan,
Nedenini sormadan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!