gülsuyu içemeyiz artık rebap
tenekeden şehirler kurup
güneşin deltasında
bu yağmur bu şemsiyeye aç
kurtlar çekildi yaylaklara
bir şehir küçülüp küçülüp
yangınlarda bir topuz
şanzelizede
hışırdayan yaprakların da söyleyeceği
gözyaşına da bir ifritin katacağı
anlam varmış
az gelişmiş banliyolerde
çaresizlik ağıtlarının yakarışı
bir ay tozu sürülerek yüzlere
dolgun gülümsemelere inat
bacakarasından geçen külliyeler
yandıkça yanar çeşmeler
naz hicaplarının ateşinde
bir iskele önünde
heykeller aç
şehir kundaklanır şaşkınlıkla
yasalar kaldırılır lobilere
herkese bir ağız bir dil
hümanist çizgiler vitrinlerde
varoşlarda sokakların albenisi
yıkılır hayıflanıştaki sokuluşta
bir yuva sıcaklığı
mücehhez izinlerle
kardeş gülüşleri
ardından arkadaş selamları
dünya ayağa kalktı
banklar ayağa kalktı
üniformalar tutuştu
gangasterler unutuldu
matbaalar harıl harıl
yazgımızı yazdı
çok zor
bir gizem fısıldamak çarşılara
caddeler nereye akar
hangi pankart ayaklandırır kanburları
bombalar vagonlarda patlar
alıp getirir yağmuru
boğularak ölmek
yanarak ölmek
hastane köşelerinde
ya da evde yalnız başına
hangi sinyal taşır bu uğraşı
mahşerin zahmetli dinginliğine
hangi uğraş yoldaştır söylencelere
tanrının da vardır bir bildiği
diyerek avunmak
inançların tükendiği yerde
bir gözyaşı gibi
düşerken semadan damlalar
meleklerin beyazlığı
okşar çocuk saçlarını
sana kalmaz bu ferman
doğanın gizemi
soyulur bir deklanşörle
bir sıçan gibi
yağmur üşümesiyle
sokulunca yatağına
tanrıdır gölgelerdeki çaresizlik
cennettir yoksul soluğun
ürperir zoraki açaçılan gözbebeğin
geçip gidersin eşkaline aldırmadan
fiyasko dersin yitirişlere
sabah dersin gece dersin
beklersin ısınsın için kalabalıkta
Kayıt Tarihi : 14.10.2010 21:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!