Üç tarafım derya deniz, çevremiz it, ayı, domuz,
Haşaratı muzırra çok, içinde bizler de varız.
Kanat çırptım, uçuverdim, bir hamlede Kaf dağına,
Ay ve Yıldız indi gökten, kondu iki kanadıma.
Kutlu rüya görüyordum, Kaf dağında uçuyordum,
Kalelere ve burçlara Albayrağı çiziyordum.
Düştüm sonra Kaf dağından, melekler tuttu elimden,
Cihanda bir bilinmezim, kim anlar benim dilimden.
Uyandım ki rüya imiş, bir çalının başındayım,
Kaç gün ki ömrümüz bizim, sanki doksan yaşındayım.
Pestisidler azalacak, bozkırlarım oluşacak,
Minicik gövdeme yüklü, kutsal dava yeşerecek.
Yılan gördüm, uçuverdim, akrep geldi kaçıverdim,
Hayallerim gerçekleşti, ömür bitti, göçüverdim.
Öldüm, bittim ve çürüdüm; kalktım, haşir neşir olmuş,
Çizdiğim Ay ve Yıldızlar tüm cihana ışık salmış.
Düş olmadan iş olmazmış, herkes hayalle yaşarmış,
Çalışan dağları aşar, bayrağı burca asarmış.
Kayıt Tarihi : 2.2.2020 20:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Son yıllarda şanlı bayrağımıza yapılan hakaretlere bir tepki olarak bu şiir yazılmıştır. Bu bayrağı burçlara asmak, yüceltmek bu ülkenin her evladının hedefidir ve boynunun borcudur. Hiçbir vatan evladı ben neyim ki diyemez, hedefi büyük olanlar küçük sayılmazlar. Kelebek kanatları bayrağımıza, bu bayrağı taşıyan minicik gövdesi de Mehmetçiklerimize ve aynı kutlu yolda yürüyenlere benzetilmiştir. Cüssesine değil, hedeflediği davanın büyüklüğüne bakılmalı. Irkçı Yunan parlementeri Loannis Lagos'un ve Türkiye düşmanlarının bu rüyadan haberdar olmasını isterdim.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!