Kekik Kokusu Şiiri - Murat Önder Özbek

Murat Önder Özbek
37

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Kekik Kokusu

Yoruldum...
Ama öyle bedenimden değil,
İçimden yoruldum.
Gürültüden, yüzsüz tebessümlerden,
Kısa cümleli dostluklardan...
Beni benden çeken bu şehirden.

O yüzden bir sabah,
Bir kekik kokusu geldi burnuma.
Huysuz bir gecenin tam ortasında,
Toprağın diliyle fısıldadı:
"Haydi kalk…
Gidelim bu şehirden."

Yüreğim ürperdi.
Filiz filiz bir hasret sardı içimi.
Dağlara uymak,
Güneşe yüz vermek,
Irmağa diz kırmak istedim.

Hayattan kaçmıyorum,
Hayatın sesini duymak için
gürültüden uzaklaşıyorum.
Çünkü gerçek olan
kekik kokusundadır,
bir çocuğun yüzündeki uykuda,
bir kuşun sabaha ilk çırpınışında…

Ben kavgalara girdim sabaha varmak için.
Kan gölünde kurulandım diye susmadım.
Çünkü bilirim:
Gün olur şafaklanır,
Karanlıklar bin parçaya bölünür.

Bir çocuğun sesiyle uyanan toprak gibi
ben de yeniden doğmak istedim.
Doruklara sevdalandım,
Taşları oymak istedim.
Her yara bir şekil verdi bana,
Her sızı bir yön çizdi.

Yine de şunu anladım:
Benim yorgunluğumun bir anlamı var.
O anlam, sabahın serinliğinde gizli…
Bir anne ninnisinde,
Suda köpüren umutlarda.

Bir kuş çiz dedim kendime,
Gözyaşından, yorgunluğumdan, inancımdan…
O kuş uçarsa bilirim,
Ben artık özgürüm.
Çünkü ben sevdalanınca doruklara,
Susunca dağlar dile gelir.

Ve bir gün
Bir gün olur da
Karşıdan gelen rüzgârda
kendimi yeniden bulurum.
O zamana kadar…
Katarlar geçecek bir geceden bir geceye,
Ben yine yüreğimle iz bırakacağım bin acıya.
Ve bekleyeceğim.
***Gün olur,
Şarkılar gelir geçer bir heceden bir heceye…
Ve karanlıklar
Ufalanır bin parçaya.***

Murat Önder Özbek
Kayıt Tarihi : 27.6.2025 23:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!