Kişi kişi ey kişi
Beri dur kılma işi
Ol sana datlu gelir
Ayruğa yatlu gelir
Hacerim, bebeğim benim!
Seni düşlemek, ilkin garaz veren bir bulantı iken yüreğime haz veren bir bunaltıya döndü...
İnsanı tahrik eden, nefsini kaşıyan; bomboş bir ifadeyi fütursuzca taşıyan bir salaklığın var.
Seni sikerek cezalandırmayı, gösterişli bir örtüyle gizlediğin saçlarından tutup ansızın çekmeyi, canının yandığını gösteren yüz ifadene zamanı dondurup sonsuzca ve donsuzca bakmayı o kadar çok isterdim ki...
Y avşamaktan hiç caymadın
A m'a bir türlü doymadın
Z ira am'a hiç koymadın
A m görünce sapma Yazar
R ast gelince tapma Yazar
Zoru görüp kaçan Kasım
Hep kötü söz açan Kasım
Silkelen de kendine gel
Bu hâlinden gücen Kasım
Boyunları eğen Kasım
Verdiğin o sözleri
Tut da cayma be deli
Caymam dedin de caydın
Hani cayma bedeli?
Sözleşmiştik onunla
Sultanım!
İftar vaktine yakın başlattığımız; uyku vaktine yakın sonlanan heyecan verici, akıcı sohbetimiz beni ziyadesiyle tatmin etti. Kendimi artık daha değerli ve daha mutlu hissediyorum. Her ne kadar size layık kelimeleri seçip bir araya getirememiş olsam da iyi bir performans sergilediğimi düşünüyorum. Karşınızda otururken duyduğum heyecan daha önce duyduğum hiçbir hisse benzemiyor. Vaktin nasıl bu kadar hızlı geçtiğini anlamaya çalışırken montumun fermuarını açtım. Burada asla size verilmiş bir sübliminal mesaj yoktur. Sizinle bir bahar sabahı iki dağ arasında bulunan vadideki pembe renkli çiçeklerin arasında el ele koştuğumuzu hayal ediyorum. Sinüziti dert etmeyin. Anamın ak sütünü andıran teniniz bana engin ufuklar açıyor. Umarım tekrar görüştüğümüzde aramızdaki çekimi kesintiye uğratacak parazitler bulunmaz. Kokunuzu her içime çektiğimde kendimi maaşı taze yatmış asgari ücretli gibi hissediyorum. Azami derecede hak ettiğiniz saygı bende misliyle mevcuttur, yeter ki beni metalik gülüşünüzden mahrum bırakmayın. Kendinize dikkat edin ve kıçınızı üşütmeyin, zira soğukta yatmayı sevmem
Kulunuz...
Güç; dünyayı yese doymayacak olan açgözlü orospu evlatlarının, sahip olduklarını sandıkları şeyleri dünya malından elini eteğini çekmiş olan insanlara kaptırmamak için, kendi sırtlarını kamçılayıp durmalarından ve eninde sonunda kaybedecekleri şeylerden vazgeçme erdemini göstermeyi korkunç bir korkaklıkla erteleyip durmalarından başka bir şey değildir.
Adım çıkmış dokuza
İnmiyor ki sekize
Anlatayım anlasın
Hâlimi ben bu kıza
İyi oku Pelinsu
Ey benim yüce dostum, ey Soner Kocakürek!
Var mıdır şu âlemde sen gibi koca yürek?
Var mıdır diyorum da mümkün değil sanırım
Soner Kocakürek'i, en iyi ben tanırım
Merhaba adım Yusuf, kulaklarım küpeli
Bana bu gibi şeyler, sağlıyor seksapeli
Ben ki Berkecan Er'in, gelişmiş bir sürümü
Berkecan yıllar verir, ben veririm ömrümü




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!