Sönmeye yüz tutmuş aşkları elleme Ellerindekilere bak önce Huzur ve sükunet isteme kendine Kentinde Kalemin ucunda sürünen sözlerle Burukluk ve hasretle En pespaye yıkıntıları izle Tek basınasın bu seyirde İç denizlerindeki bu yolculukta Bu cıvıl cıvıl yalnızlık
Ve bu bilinemezlikle Uzun erimli sözcükler ara kendine Ellerindekilere bak önce Sonra tutuşmaya başlasın sahne Ve her tirat Dönüşmeye başlasın çığlığa Ellerinde Ve perde
Bir yolculuk gecesinin ertesinde Gitme Diyememenin ıstırabı bende Bir yangın sahnesi sende
Kül olmuş bir geçmişle Tek başınasın bu seyirde Bu şehirde Yana yakıla hırpalanmayı Ellerinde bir damla gözyaşını Eksik etme Bir kapıyı geçtin mi Durma, geçmişe bakma Geçemedin mi Seni çok özlediğimi söyledim mi'yi Unutma Yitirilmiş bir mutluluktan
Ellerinde Gülümseyişi kaldı gözlerimin Aklından çıkarma
Kentimi terketmekten dönüyorum,
ve belleğimi.
Kuytu köşelerinde kentin meydanlarının
mükemmelliği
yani çürümüşlüğü ve hiçliği
seçenleri
Tozlu ayaklarımız,
Toz kaldırarak tozlu yollardan
Tozlarını silkerek ve silkinerek
İzlerinden bıkmış ve
İzleyerek ve izleterek
Geçmişin belleklerini arındırarak,
Sloganlarını at da git,
devingen, yürüyüşler misali geç alanları
savur ev aralarına hayatı
yankılan ve dağıl, yılgıyı dağıt
ahenkle, bildiri misali atıl caddelere
mutluluk bir kez olsun geçsin eline
Her görüş gününden sonra
bir defa daha
sınarım kendini özsuyumda
yüreğimin yıkık şehirlerinde
yükselen martıların çırpınışlarıyla,
çığlıklarında bulurum kendimi
-Rojda (DoğanGün)'ya-
Memnun oldum tanıştığımıza.
Bunca manalı bakma ama,
bana acı veriyor gözlerin
dünyayı anlamaya çalıştıkça.
İlk ziyaretin bu cezaevine
iki can taşıyorum kendimde
iki ayrı şehrin aynılığındayım
ellerimde iki şehrin hüneri
yarım elle geziniyorum bu şehri
yarımım, yarimin ayrılığındayım
ne gündüzlerimde gecelerim gebe
ne gecelerimde gündüzlerim
kimileyin
hayallerim sığmaz olur günlerime kimileyin
neyleyim
taş taşır yüreğim
şiire çılgın çocuk
aşklardan arındırarak kendini
aşka mı ulaşmak gayen
yoksa kaçmak mı kendinden
kendini köle ederek kendine
kendini gizleyerek kendinden
Bir aşk tufanı sonrası,
bana kaldı kahr olasılıklar
yana yakıla acılar kaldı bana;
yani şiir, yani aşk.
Çarpa çarpıla kavgalar kaldı
şiirde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!