Kavuşamayan iki sevgili Ferhat'la Şirin ...

Sultan Mehmene Banu kızkardeşi Şirin'e,
Büyük bir saray yaptırıyordu Amasya'da.
Onu görenler inanamadı gözlerine,
Sarayın bir benzeri daha yoktu Asya'da.

Ferhat dikili taşları işleyip düzerken,
Nakkaş olarak Şirin sarayında yer buldu.
Yapılan sarayın odalarını gezerken,
Sarayda güzel Şirin'i görüp aşık oldu.

Ferhat sultana giderek bana kapınızı açın,
Kız kardeşiniz Şirin'i bana verin dedi.
Mehmene Ferhat'ı aşağı gördüğü için,
Kızarak Şirin'i ona vermek istemedi.

Sultan Şirin'e bakarak seslendi adıyla,
Kızın da sevdiğini anlayınca bekledi.
Ferhat'ı epeyce oyalamak maksadıyla,
Elma Dağından su getirirsen olur dedi.

Ferhat bu kaderime yazılmış dedi Haktan,
Demir ile sert kayaları kırıp işledi.
Gece gündüz çalışıp metrelerce uzaktan,
Ferhat Şirin için dağı delmeye başladı.

Seneler boyu hiç kimseye demedi aman,
Yıllar yılı çalışıp Ferhat dağları deldi.
Su yolunu bitirip su akacağı zaman,
Ferhat'a Şirin'in öldüğü haberi geldi.

Amasya'da Şirin düşmesin diye dile,
Mehmene Ferhat'a gidip haber ver demişti.
Ferhat'a Şirin'i vermemek gayesi ile,
Bu haberi Sultan kasten yalan söylemişti.

Bu söz üzerine Ferhat sıkıntıdan patlar,
Acı haber ile orada bir tuhaf olur.
Ferhat Şirin öldü diyerek kayadan atlar,
Balyoz kafasına iner ve orada ölür.

Ferhata bakmak için su yolunu aşarak,
Şirin gelince Ferhat'ın öldüğünü görür.
Bu acıya dayanamayan Şirin koşarak,
Ordaki kayalardan atlayarak can verir.

Sarayda herkes iki sevgiliye üzülür,
Her iki sevgili yan yana bura gömülür.
Bundan sonra Ferhat'la Şirin aşkı yazılır,
Amasya'da bu hikayeyi insanlar bilir.

Yazdığım destanı okuyup onlara bakın,
Ana baba Ferhat'la Şirin'i örnek alsın.
Sizler asla böyle hataya düşmeyin sakın,
Bu hikayeyi okuyanlara ibret olsun.

Yusuf Amasya'daki bu olaya ah çeker,
Ferhat'la Şirin'in aşkıyla bezenir yerler.
Derler ki baharda mezardan iki gül çıkar,
Birbirine kavuşamadan solup giderler.