Dağların kemiklerinde bir sızı,
Güneş bile saramaz o yarayı.
Rüzgârlar geçer, taşlar hatırlar —
Her toz bulutu bir isyan savurur.
Ellerimizde kalan:
Bir avuç kavrulmuş buğday tanesi,
Göğsümüzde çarpan:
Çelikten dövülmüş bir yürek çekirdeği.
Susmanın dilidir bu yanık toprak,
Taşlar konuşur, taşlar söyler.
Kökünden kopmuş her kelime,
Toprağın altında filizlenir yeniden.
Bir kuş uçar, kanadında hürriyet,
Bulutlara yazılmış bir mektup gibi —
Uzanır maviliğe,
Gölgesini özgürlüğe sererek.
Kayıt Tarihi : 29.7.2025 14:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!