Bir tarih yatar koynunda
Ama kimse değildi bunun farkında
Uyuyan bir dev gibiydin sen KASTAMONU'um
Unutmuşlardı seni tarihi yazanlar
Unutmuşlardı Fatih'in anasını senin doğurduğunu
Unutmuşlardı Çanakkale destanını yazanların kimler olduğunu
Unutmuşlardı Anadolu yüreğinin sen olduğunu
Unutmuşlardı çarpan minicik bir bebe yüreğini
Vatan için bir mermiye tercih eden Şerife analarımızı
Gözyaşların hiç dinmedi KASTAMONU'um
Birer ikişer göçtük bağrından gurbet cehennemine
Bir mahzunluk çöktü sana bir gariplik
Adı silinmeyesiye kaldı unutulmuşluk
Yıllar geçsede aradan sökemediler içimizdeki sevdanı
Sökemediler yüreğimizdeki karayılanın sepetçioğlunu
Sökemediler içimizdeki sinmiş toprak kokusunu
Üzülme artık KASTAMONU'um
Unutmadı seni gurbete saldığın çoçukların
Yurdun her yerinde senin adın, senin tadın
Bitsin artık muhzunluğun sona erdi gözyaşların
Rahat uyusun şeyh Şabanların, Aşık sultanların
Kastamonu bir sevda bir hasret türküsüdür
Kastamonu bir gurbet hikayesinin başladığı yerdir
Kastamonu dere kenarında boynu bükük menekşe
Kastamonu harmanda ekin, tarlada gelinciktir
Üzülme artık Kastamonu'um
Biz bu bayrağı dedelerimizden aldık
Bekçisiyiz vatanın ve bayrağın
Bizler sana gönül verdik biz sana sevdalıyız
Dünyada tek bir Kastamonu'lu kalsa
Yine elimizden bırakmayız.
Kayıt Tarihi : 30.11.2006 11:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirin hikayesi Uzun yıllar sürekli göç veren Kastamonu ilimizin ki bu rakam 1.800 civarında göç eden insanların gurbette vermiş olduğu yaşam savaşı ve başarılarının öyküsünü anlatmaktadır.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!