Çetin bir kasım ayı yaşattın.
Oysa doğduğum, gözümü açtığım aydı kasım.
Ben çok severim kasım ayını.
Kasımpatılarını.
Havadaki soğukluğu, tabiattaki kızıllığı.
Aşığımdır bir nebze kasıma.
Bana acıları yaşatır çoğu zaman.
Sonrasında idrak etmeyi.
Inanç tazelemeyi.
Inanmayı.
Hiç bırakmamayı.
Taze tutmayı hatırlatır.
O yüzdendir ki; hep öğreticidir kasım ayım benim.
Bu senede öyle oldu..
Ayazıyla bir vurdu beni ilk başlarda
Savurdu.
Sonra geçti karşıma "kalk ayağa"dedi.
"Nedir bu umarsız biçare bekleyişin"..
"Sen dön bir etrafına bak,nice sana uzanan ellere bak"dedi.
Anlamadim.
Kapattığım 5 duyumla ona "git başımdan dedim"..
Oda; daha bir sert esti bana.
İliklerime kadar, dondurdu yeri geldi beni.
Sarstı.
Sen misin, bu kainatın yegane dayanağı.
Sen misin, yüreklerin yegane durağı.
Sen misin, bilinmeyeni çözmeye and içen
Hani nerde, yarenlik edip sana çamur biçen.
Çıktım sokağa, daha bir derin çektim o keskin, buz Ankara ayazını.
Daha bir dik yürüdüm
Birbirine karışmadı bu sefer adımlarım
Tıpkı karışmadığı gibi, adınla adım..
Açtım kapıyı girdim içeri.
Kasımı, ardımda bırakmam gerekecekti biliyordum.
Ama yegane öğretmenimin söyledikleriydi
kulaklarımda çınlattıklarım.
En sevenim ve, en çektirenim aynıydı heyhat,
Ve haindi, içimde beslediğim yürek denen evlat
Şimdi yeni bir başlangıç, ve yeni bir soluğa biat
#İnci' den ve incinen bir ruhu,
bekleyen bir gelecek vardı tüm zamanlara inat..
Gülgün Özel
#inci
22/11/2017
Kayıt Tarihi : 12.12.2018 23:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
